Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Denizlili koruyucu aile tarafından büyütülen Meral’in konuşması duygulandırdı ve farkındalık oluşturdu!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Beştepe Kongre Merkezi’nde “Koruyucu Aile Günü Tanıtımı” programı düzenlendi. Denizlili koruyucu aile tarafından büyütülen üniversiteden mezun olduktan sonra Kocaeli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde öğretmen olarak göreve başladığını aktaran Meral Altundaş’ın konuşması toplantıya katılanları hem duygulandırdı hem farkındalıklarını arttırdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın

Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Beştepe Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Koruyucu Aile Günü Tanıtımı” programında yaptığı konuşmada, 30 Haziran’ın “Koruyucu Aile Günü” ilan edilmesi vesilesiyle bir araya geldiklerini söyledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, koruyucu aile uygulamasının yaygınlaşması için uzun yıllardır çok titiz çalışmalar yürüttüğüne işaret eden Emine Erdoğan, “koruyucu aile” kavramının özel bir günle taçlandırıldığını belirtti, emeği geçenlere şükranlarını sundu.

Toplantıda Türkiye’de koruyucu ailelik konusunda öncü şehirlerden biri olan Denizli’yi, Denizli Koruyucu Aile Derneği(DEKAD) Başkanı Hakan Vural temsil etti. 201 çocuğa koruyucu ailelik yapan DEKAD Türkiye’de koruyucu aile federasyonunun da öncülüğünü yapacak. Vural, federasyonun kurulmasının önünün açıldığını belirterek “Çalışmalarımızı daha sistemli bir şekilde yapmak için federasyonumuzu oluşturuyoruz. Kurucu üyeler Denizli, İzmir, Samsun ve İstanbul’dan (2) olacak. 30 Haziran’da toplantıda bir araya geldik. Eylül-Ekim gibi federasyonu kuracağız.dedi.

MERAL’İN KONUŞMASI DUYGULANDIRDI, FARKINDALIK OLUŞTURDU

Toplantıya damga vuran izleyenleri duygulandıran ve farkındalık oluşturan DEKAD kurucusu Ayfer-Cüneyt Doğan koruyucu ailesinin 9 yaşında koruyucu aile yanına verilen 32 yaşındaki Meral Altundaş da yaşadığı süreci anlattı. Altundaş, “Denizli’nin Baklan ilçesinde 6 çocuklu ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Kardeşlerim ve ben belli bir yaşa kadar babaannem ve dedemle birlikte büyüdük. Babamın evi terk etmesi, annemin ise evden ayrılmak zorunda kalması üzerine kardeşlerim ve ben koruma programına alındık. En küçük kardeşim doğar doğmaz evlat edindirildiği için onunla bir bağımız olmadı. Ama diğer 5 kardeş bağlarımızı koparmadık. Babaannemin 1998 yılında geçirdiği felç nedeniyle hayatını kaybetti, dedem ise ağır hastaydı. 9 yaşında idim. Ayfer-Cüneyt Doğan çifti ile tanıştım. Koruyucu aile fikriyle de o zaman tanışmış oldum. Henüz 9 yaşında olduğum için anlayamadığım çok şey vardı. Onları sevmiştim ama kardeşlerimden ayrılmak istemiyordum. Kardeşlerimden ayrılmak istemediğimi söylediğimde bunun mümkün olmadığını anlattılar. Ben de Doğan çiftini kabul ettim. Yaşım çok küçüktü, dünyam çok küçüktü. Aile ile birlikte eve gittiğimde her şey bana çok büyük gelmişti. Korkmuştum. Ama koruyucu ailemin sevgisi benim korkularımdan daha büyüktü. Bugün aradan 23 yıl geçmiş. Biz yıllara çok şey sığdırdık. Hiçbir şey kolay olmadı. Sevgiyle, güvenle ve sabırla biz her şeyin üstesinden geldik. Benim en büyük şansım koruyucu ailemin benimle birlikte biyolojik ailemin varlığını kabul etmesiydi. Her zaman kardeşlerime, aileme karşı destekleyici bir tutum sergilediler. Kaybettiğim ailemin eksikliğinden çok iki aileye sahip olmanın şansıyla büyüttüler. Bugün iki ailem var ve çok mutluyum. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra öğretmen olarak Kocaeli Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne atandım. Atandığımda koruyucu aile ile büyüdüğümü kimse bilmiyordu. Kader mi, kısmet mi? Bilmiyorum. Koruyucu aile yerinde görevlendirildi. Benim de birçok çocuğun hayatına dokunma fırsatı elime geçti. 8,5 yıldır da bu görevi yapıyorum. Ben 9 yaşımdayken hayatıma dokunuldu. 23 yıl geçti artık 32 yaşımdayım. 9 yaşındaki umutsuzluğum içimden çıkartıldığı için mutluyum. Dünyanın en güzel ailesine sahip olduğum için mutluyum. Bir öğretmen olarak başka çocukların hayatına dokunduğum için mutluyum. Ürkek bakışların, titrek bedenlerin, küçük yüreklere bir umut olduğum için mutluyum” dedi.