Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Tevfik Tortamış Yazdı:Ne diyeyim ben şimdi?….

Denizli sanayi Odası Başkanı

Denizli sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’yi yaklaşık kırk yıldır tanırım.

Toplumda iz bırakan, ‘İyi ki tanımışım’ dediğim isimlerdendir.

Yüreği Denizli için çarpan, sağduyu sahibi, mantıklı bir işadamıdır. Asli mesleği olan avukatlığı tercih etmemiş, Denizli ve ülke ekonomisine ‘iş adamı’ ve sivil toplum örgütü yöneticisi olarak hizmeti yeğlemiştir.

Denizlispor Başkanı Ali Çetin de yürekten çok eski, yüz yüze çok yakın tanışıklığımız olan, ‘İyi ki tanımışım’’ dediklerimdendir.

Ama bu iki güzel insanın Denizlispor’un şampiyonluğundan sonra karşı karşıya geldiğini, sosyal medyada Keçeci’nin Denizlispor’un hedef tahtasına yerleştiğini okuyunca hem şaşırdım, hem üzüldüm…

Önce Müjdat Bey’in ne dediğini irdeledim.

Diyor ki Müjdat Bey; ‘’ Öncelikle yönetim kurulu Süper Lig’de oynayacak takımın işlerini götürecek, yürütecek, temsil edecek ve de finansmanını organize edebilecek yetkinlikte olan kişilerden kurulmalıdır…’’

Yani mevcut yönetim bu takımı Süper Lig’de götüremez…

İşte bu yargı ile yıkıldım….

Denizlispor şanssız bir şekilde veda ettiği Süper Lig’e dönmek için 9 yıldır mücadele veriyordu. İdari ve siyasi güçlerin tüm destek çabasına rağmen de bir türlü bunu gerçekleştiremiyordu.

Sonuçta, uğraştı, didindi, 2018-2019 sezonunda bunu gerçekleştirdi….

Ama bu dışarıdan bakıldığı kadar kolay olmadı….

UYKUSUZ GECELER

Profesyonel futbol; para demek….

Profesyonel futbol; menajer simsarlığı ve futbolcu kaprisi ile uğraşmak demek…

Profesyonel futbol; düdüklü, cübbeli güçler ile amansız mücadele etmek demek….

Profesyonel futbol; yeşil sahada kazandığını masa başında da hak edebilmek demek….

Profesyonel futbol takımı yöneticiliği de 24 saat uykusuz kalmak, normal hayatta selam bile vermeye tenezzül etmeyeceğiniz kişilere yeşil siyahlı camia uğruna el açmak, dilencilik yapmak demek…

Denizlispor’da profesyonel yönetici olmak; ateşten gömleği sırtına geçirip 77 düvelle canhıraş savaşmak demek….

Denizlispor yönetimi, 2018-2019 futbol sezonunda tüm bu zorluklarla boğuşarak, Gençlerbirliği gibi bir Ankara lobisinin dışında, Hatayspor ve Osmanlıspor gibi su altı canavarlarıyla boğuşarak, süper lig gladyatörlerini birer birer devirerek Süper Lig kapısını açtı….

Geldiğimiz nokta; eminim ki Denizlispor için canlarını, kanlarını veren rahmetliler; Doğan Demircioğlu,Remzi Boztepe, Hulusi Kulaklı, Burhan Gür, Ali Baysal gibi isimleri ebedi istirahatgahlarında gülümsetmekte, ömrü boyunca yeşil siyahlı camiaya, ‘’Daima birlik ve beraberlik’’ vurgusu yapan rahmetli Ahmet Dardar’ı hem sevindirmekte, hem kemiklerini sızlatmakta, şampiyonluk sevincini öteki dünyada buruk yaşamalarına yol açmaktadır.

Bu durum, Denizlispor sevdasını işlerinin önünde tutan Ali İpek’lerin, Mustafa Baysal’ların, Mazlum Bababalım’ların, , Selami Urhan’ların, Turgut Dalaman’ların, Mehmet Şahin’lerin, şampiyonluluk mutluluğunu buruk yaşamalarına yol açmaktadır.

Sözün özeti; tanımaktan onur duyduğum Sayın Müjdat Keçeci’nin şampiyonluktan sonraki açıklaması talihsizliktir.

Gün; efsanevi başkan Ahmet Dartar’ın vurguladığı gibi; maddi ve manevi yönden bir ve beraber olma günüdür.

Ayrıca gerek yazılı basında, gerekse sosyal medyada Denizli’deki sanayi kuruluşlarının yüzde 50’sinin konkordato ile uğraştığını okuyoruz.

Sevgili kardeşim Müjdat Keçeci; Mayıs 2019’da, Denizlipor için endişelendiğiniz kadar bu yüzde 50’lik konkordato olayına da eğilseniz, bulunduğunuz konumda bu seviyenin zararlarını biraz daha azaltmanın çabası içinde olsanız, daha iyi olmaz mı diye düşünüyorum.

Yine de ‘İyi ki tanımışım dediklerimdensiniz…