Babası, annesi ve eniştesini Koronavirüs’ten kaybeden tekstilci Nejat Küçüker çalışanlarına eğitim verdirdi!

Denizli’de, babası, annesi ve eniştesini koronadan kaybeden tekstilci, binlerce çalışanının sağlığını korumak için fabrikada tedbirleri artırdı. Kendisi de virüse yakalanıp iyileşen Nejat Küçüker, durumun ciddiyetine dikkat çekmek için çalışanlarına eğitim verdirdi.

Babası, annesi ve eniştesini Koronavirüs’ten kaybeden tekstilci Nejat Küçüker çalışanlarına eğitim verdirdi!
Yayınlama: 03.09.2020
A+
A-

Denizli’de tekstil piyasasının tanınmış simalarından olan 82 yaşındaki Besalet Küçüker ve eşi 80 yaşındaki Nezahat Küçüker ile çiftin kızı olan Firdevs Kardaşlar’ın eşi Taştan Kardaşlar korona virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Küçüker ailesinin diğer fertlerinin de koronaya karşı tedbirlerini alarak belli bir süre kendilerini izole ederek yaşamlarını sürdürdü. Aileden 3 kişinin vefat ettiği süre içerisinde korona virüse yakalanan çiftin oğulları Nejat Küçüker, tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Babalarından kalan fabrikanın başına geçen Nejat ve Mustafa Küçüker kardeşler, çalışan binlerce işçinin sağlığını korumak için fabrikada önlemleri artırdı. İşçilerin evlerinden çıkıp geri dönmelerine kadar geçen her anı denetim altına tutan işletme, durumun önemine dikkat çekmek için fabrikaya davet ettikleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Göksel Altınışık aracılığıyla çalışanlarına eğitim verdi.

“Önce eniştemizi, bir hafta sonra babamı, 4 gün sonra annemi kaybettik”

Dünyayı tehdit eden korona virüs salgınının kendilerine büyük acılar yaşattığını ifade eden Mustafa Küçüker, ailesinden 3 kişiyi korona virüsten dolayı kaybettiklerini söyledi. İşletmesinde önlemler almasına rağmen bu süreçte çok fazla önlem aldığını söyleyen Küçüker, “Süreci ağır atlatan bir aile olarak 3 kayıp verdik. Önce eniştemizi, bir hafta sonra babamı, 4 gün sonra annemi kaybettik. Bu sürede yaşadığımız zorlukları bilerek ve bunları değerlendirerek, kalabalık işletmemiz var. Yaklaşık olarak bin 50 kişiyiz şuanda ve tüm Türkiye’de, dünyada olduğu gibi Denizli’de vakaların artmasından dolayı fabrikamızda Pamukkale Üniversitesi’nden (PAÜ) hocamız Göksel Altınışık’ı davet ettik. Kendisi abimin tedavi sürecinde çok ilgilenmişti iyi diyaloglarımız oluştu. Burada çalışanlarımızla 15-20 dakika korona virüsten önlemlerin nasıl alınacağını, nelere dikkat edileceğini anlatacak ve detaylı bilgi verecek. Mümkün olduğu kadar, çalışma şartlarımızı en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Hastaneye yattım, yattığımdan bir gün önce de babam vefat etti”

Ailesinde korona virüs çıkmasının ardından kendisinde de belirtilerin olduğu, annesi, babası ve eniştesini kaybettiği sırada tedavisi gördüğünü anımsatan Nejat Küçüker ise, “İlk ablam ve eniştem, hastalığa yakalanıp hastaneye kaldırıldığında biz hala tam olarak neyin içerisinde olduğunun farkında değildik. İşte annem ve babama da teşhis konuldu, onları kaldırdık. Bu arada eniştemi kaybettik daha sonra ablam yoğun bakıma girdi ve çıktı. Ablamı kurtardık, arkasından da anne ve babam hastanedeyken, bende de ilk belirti ateş olarak çıktı. İlk muayene gittiğimizde negatif çıktı, daha sonra pozitif olduğunu anladık. Ben hastaneye yattım, yattığımdan bir gün önce de babam vefat etti. Tedavi süresince aradan bir 4-5 gün geçtikten sonra bu seferde annemin Kovid-19’dan iyileştiğini ve ertesi gün pıhtı atmadan dolayı vefat ettiğini öğrendim. Bu arada bende tabi bende hastanede tedavi görmekteydim” dedi.

“Hastane odasında olmak, ilk başlangıç döneminde sıkıntılı bir durum”

Hastane de geçirdiği tedavi sürecini anlatan Küçüker, “Hastane odasında olmak, ilk başlangıç döneminde sıkıntılı bir durum çünkü odanızın üzerinde işaret var, Kovid’li olarak bir yerde de ölüm odası olarak adlandırabilirsiniz. Hemşireler gelip gidiyor ama çok seri bir şekilde gelip gitmeler, doktorlarında aynı şekilde gelmesi gitmesi böyle yıldırım hızında tabiri caizse yapılıyor. Bunları yaşamazsanız da anlamıyorsunuz. Aslında sağlık görevlilerinin yaptığı hemşireler olsun, asistanlar olsun, gerçekten çok büyük fedakarlık ve kahramanlıktır. Bunu tabi bizde televizyonlarda seyrederken veya dışarıdan baktığımızda algılamıyorduk, anlayamıyorduk, işin içine girince olay tamamen farklı ve herkesin yatıp, kalkıp da sağlık görevlilerine doktorlara dua etmesi lazım, Allah’a şükür şuanda durum çok iyi bir sıkıntı yok” ifadeleriyle konuştu.

“Aileden 3 tane ölüm olup da hastaneye yatmış olmam büyük bir telaş uyandırdı” diyen Küçüker, şöyle konuştu:

“Aradan neredeyse 4,5 ay geçti hala annemin, babamın ve eniştemin vefat ettiğini, neden vefat ettiğini biliyoruz ama yani süreç o kadar hızlı geçmiş geliyor ki, işin tam ayrımında değilim, yani şaka gibi bir süreç ama maalesef gerçek. Hastalığı önlemekte çokta zor değil 3-4 temel kurala uyduktan sonra büyük oranda buna yakalanmamak mümkün. Tabi çok kısa bir süreç içerisinde aynı aileden 3 tane ölüm olup da hastaneye yatmış olmam tabi büyük bir telaş uyandırdı. Ben aslında şanslıydım, tedavi oldum ama tedavi olamayan birçok insan var dışarıda çünkü her an ölüm yanınızda yani bugün yanınızda ki hasta torbalandı, gönderildi belki yarın siz gideceksiniz. Yani ben üniversite hastanesinde yattım, çok temiz ve bakımlı bir hastane o açıdan da ben şanslıydım”

Tekstil fabrikasında düzenlenen korona virüs önlemleri konulu seminer etkinliğine, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Küçüker, Başkan Yardımcısı Nejat Küçüker, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlar katıldı

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.