Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Başkan Coza “Son 2 buçuk ay içerisinde odama kayıtlı atölyecilerimin hiçbir tanesi para kazanmadı”

Denizli Terziler Tuhafiyeciler Konfeksiyoncular ve Giyim Sanatkarları Odası Başkanı Atalay Coza konfeksiyoncuların yaşadıkları sorunları Egeyön TV’ye anlattı. Coza “Son 2 buçuk ay içerisinde odama kayıtlı atölyecilerimin hiçbir tanesi para kazanmadı” dedi. Yaklaşan Denizli Terziler Tuhafiyeciler Konfeksiyoncular ve Giyim Sanatkarları Odası seçimlerinde tekrar aday olan Atalay Coza bugüne kadar oda üyesi esnafların sorunlarını çözmek için elinden geleni yaptığını, bundan sonra da yapmaya devam edeceğini açıkladı.

Denizli Terziler Tuhafiyeciler Konfeksiyoncular

Denizli Terziler Tuhafiyeciler Konfeksiyoncular Ve Giyim Sanatkarları Odası Başkanı Atalay Coza ekonomik dengesizlikte en çok fason işçi çalıştıran atölyelerin etkilendiğini belirtti. Coza “Son 2 buçuk ay içerisinde odama kayıtlı atölyecilerimin hiçbir tanesi para kazanmadı. Hepsi ucu ucuna ya da çok cüzi rakamlarla para kazanmak için onda da kendinden fedakarlık yaparak gece elemanları gittikten sonra 2-3 saat fazladan çalışarak günü kurtarmaya çalıştılar. Fabrikalar o kur farkından dolayı o kadar güzel para kazandılar ki maalesef o farkı atölyecisine vermediler” dedi.

İşte o röportajımız

*Bugün yanımızda Terziler Odası başkanı Atalay Coza var. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Atalay Coza kimdir?

Denizli Terziler Tuhafiyeciler Konfeksiyoncular Ve Giyim Sanatkarları Odası başkanıyım 1965 doğumluyum. Yaklaşık 36 yıldır meslek olarak gömlek işiyle uğraşmaktayız. Kişiye özel gömlek, ihracat bazlı gömlek dikmekteyiz. Evli 2 çocuk babası bir kişiyim.  2002 oda seçimlerinde aday olmuştum ve bu seçimde başkan seçildim. 19 yıldır da bu başkanlığı devam ettiriyorum. Tabi önümüzdeki süreçte odamızın seçimi vardır. Burada da arkadaşlarımıza 19 yıldır vermiş oldukları desteği tekrar istiyorum. İnşallah gelip bizi desteklerler. 2002 yılından bu yana ne yaptık dersek 2002 yılı biz odalar için bir dönüm noktasıydı. Odalar da kişiler esnaflarımız genelde çok fazla sesini çıkaramayan işi görülmeyen, işini gördürmek için oradan oraya koşturan bir meslek grubuydu. Bizler Denizli de o zamanlar birkaç arkadaşla beraber oda başkanlığını kazandıktan sonra uzun yıllar sonra hala daha devam etmekte olan bu süreçte esnafımızın odamızın bütün üye arkadaşlarımızın sıkıntılarını, sorunları en iyi şekilde çözümlemeye çalışıyoruz. Tabi bunun içinde yıllarında vermiş olduğu bir tecrübe bulunmakta. 2002 yılından bu yana Denizli Terziler Odası büyük bir aile oldu. Şuanda üye sayımız 1780 civarlarında. Denizli’nin en büyük 3. Odasıyız.

*Hangi meslek gruplarından oluşuyor üyeleriniz?

Yaklaşık 12 ye yakın meslek grubu var. Terzilerimiz başta olmak üzere, halı yıkamacılar, çeyizciler, seyyar tuhafiyeci arkadaşlar, halı kilim satıcı arkadaşlarımız olarak gitmekte. Pandemi bütün arkadaşlarımızı etkisi altına aldı. Bu süreçte bile basit şekilde çalışan arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Siyasi partilerden tutun, diğer bütün topluluklara kadar elimizden gelen en iyi şekilde yardım almak için uğraştık. Bakın tek başınıza bir şey olmuyor, tek bir odayla da olmuyor buradan 3-5 oda başkanı arkadaşım ve Türkiye’deki diğer odalarla birlikte kartopu misali büyük bir ses olarak sağolsun hükümet de bize yardımlarını esirgemiyor bu süreçte. Biz bu süreçte sadece Denizli Belediyelerinden yardım talebinde bulunduk ama alamadık.

İlk başlarda tamam demişlerdi ama sonralarında cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkardılar onun içinde isminiz yok deyip ne kadar uğraşsak da alamadık. Canları sağolsun. Devletimiz 7 bin TL yaklaşık 25 bin TÇ kredileri ve onları zaman zaman uzatarak çok faydalı olmuştur. Yani bu süreç oda seçimleri Denizli için hayırlı olsun derim ben. Sonuçta odalarda adaylarda var. Bizde de var. Yaklaşık 16 yıldan beri muhasebeci olarak çalışan arkadaşımız aday.  16 yıllık arkadaşımız karşımıza aday olarak çıktı. Tabi onun takdiri karakteri. Bu sonuçlandıracak kişilerde sayın üyelerimiz. Bizlerden memnunlarsa bizi tekrar seçerlerse memnun oluruz seçmezlerse de canları sağ olsun deriz. Sonuçta seçimler insanların hür iradesiyle yaptığı bir seçim.

*Seçim tarihiniz belli oldu mu?

Odamızın seçim tarihi 10 Ocak 2022. Pazartesiye denk geliyor. Ben buradan sizin aracılılığınızla bütün üyelerimizi seçime davet ediyorum. Gelsinler hür iradeleriyle oylarını kullansınlar ve ben şunu isterim kişiler seçime gireceği zaman kötüleme ile değil,  farklı söylemlerle değil desinler ki Atalay Coza  şunları yapmadı biz yeni dönemde şunları yapacağız desinler. Varsa diyebilecekleri desinler. Diğer türlü değişik kötülemelerle, bakın 4 sene kulağınızın üzerine yatıyorsunuz, 16 sene kulağınızın üstüne yatıyorsanız seçimlere 2-3 ay kala Atalay Coza şöyle böyle. Bakın beni en iyi şekilde anlayacak dinleyecek 1640 tane arkadaşımdır. Onlar bizi değerlendirsinler. Bel atlı söylemlerle seçim olmaz. Varsa yapılacak bir hizmet onu söylesinler. Yoksa biz şuandan itibaren yapılabileceklerin en iyisini yapmak için uğraşıyoruz ve yapıyoruz da. Bakın ben bu sabah İstanbul’dan geldim. Üyelerimi ben 200 TL ye İstanbul’a götürdüm. İstediğiniz turizm şirketine gidin. 200 TL’ye getir-götür edebilecek firma yok. Bunu dahi söyleyemiyorlar. Bugün sadece gidiş 250 TL, git gel 500 TL. Biz bunlardan hiçbir şekilde kar amacı gütmeyiz. Sadece üyeye hizmet şeklinde götürürüz. Önümüzde fuar var. Fuarlara ücretsiz götürüyoruz. Biz onların her zaman yanlarında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Biz burs veriyoruz. Üniversiteye giden oda üyelerimizin çocuklarını üniversite bilgilerini bizlere getirdikten sonra biz onlara yıllık bazda burs veriyoruz. Biz bunu yaklaşık 15 seneden beri yapıyoruz. Biz bunu kimseye söylemiyoruz. Sağ elin verdiğini sol el bilmesin babında. Biz mesaj atarız gelirler biz gerekeni yaparız. Biz bunu oda bazlı yapabiliyoruz ama insanlar nasıl değerlendirir. Bir de şu var. Oda içi değişik söylemlerde sizler bir şey yapmak istediğiniz koşturmak istediğiniz zaman mutlaka farklı farklı söylemler çıkıyor. Bu söylemler iyi değildir. Eğer ki siz hizmet ediyorsanız mutlaka taşlanacaksınız sizlere kötü şeyler söylenecektir. Bu böyledir, yapılanı görmez. Bakın genelde insanlar iyi yapılanı hiç görmez. Sizde nerde bir eksiklik var oradan vurmaya çalışırlar. İnsanlar yapılanları da övmeli, yapılmayanları da söylemeli. Gelin proje sunun onu beraber yapalım. Belki bizim unuttuğumuz hatırlayamadığımız, aklımıza gelmeyen projeler olabilir. Biz her projeye açığız, getirsinler. Üyelerimize iyi yönde dönecek her projeye açığız.

*Geçtiğimiz günlerde kurda bir dalgalanma oldu. Bu durum sizi nasıl etkiledi?

Kur farkından dolayı kaynaklanan zamlarda ilk önce etkilenen bizim giyim sektörü. Atölyede çalışan arkadaşlarımız. İnanın seçim sürecinde dolaştığım atölyeci arkadaşlardan fabrikalar yıllık bazda anlaşma yapıyorlar. Son 2 buçuk ay içerisinde odama kayıtlı atölyecilerimin hiçbir tanesi para kazanmadı. Hepsi ucu ucuna ya da çok cüzi rakamlarla para kazanmak için onda da kendinden fedakarlık yaparak gece elemanları gittikten sonra 2-3 saat fazladan çalışarak günü kurtarmaya çalıştılar. Fabrikalar o kur farkından dolayı o kadar güzel para kazandılar ki maalesef o farkı atölyecisine vermediler. O atölyeci size sadece 2 ay lazım değil, eğer siz ihracatçıysanız eğer siz bu ülkeye istihdam sağlıyorsanız onlarsız yapamazsınız. Atölyeciler bugün ciddi anlamda piyasada istihdam oluşturan bir meslek grubudur. Siz onlara para kazandırmazsanız, yakın zamanda bunlar atölyeleri kapatmayı değil, devlete de yük olurlar.

Benim öyle gittiğim atölyeler var ki hele bir tanesi beni çok üzdü. 2 aydan beri hiç para kazanmıyorum. 15-16 tane yanında çalışanı var. Peki bu işçi paralarını nasıl hallediyorsun? İşçi paralarını çıkarıyorum ama maliye ve SSK paralarını ödeyemiyorum dedi. Sen ne yiyorsun dedim. Arta kalan neyse ben onu yiyorum dedi. Ben buradan o fabrikatör abilerimize de sesleniyorum. Lütfen altınızda çalıştırdığınız fason atölyelerine iyi bakın. Onlara 1-2 TL zam vermekle sizden hiçbir şey kaybolmaz. Onların istihdam ettiği kişilerde ve onların maliyetlerinde olan yüksekliklerden dolayı yarın onlar kaybolursa bunun sorumlusu onlardır. Eğer onlar SSK’ya maliyeye değişik kurumlara borçlarını ödeyemiyorlarsa bunun vebali o zam vermeyen fabrikatör arkadaşlardadır. Anlaşma yapmışsın, yapabilirsin anlaşma ama olağanüstü bir kur farkından dolayı sana gelen ihracattan parayı TL’ye çevirdiğin zaman belki bir yıllık işçinin parasını çıkardınız. Fakat orada atölyeciye 1-2 TL zam vermekten çekindiniz. Bu iyi olmaz. Bu bir gün ters döner. Şimdi kur düştü, düştüğü zamanda belki bugün veya yarın bağırış çağırış olmaya başlayacak. Kazanamıyoruz demeye başlayacaklar. Siz önce altınızdaki çalışanlara iyi bakmak zorundasınız. Malum asgari ücret de iyi bir şekilde arttı. Bu 4 bin 250 TL piyasada olumlu-olumsuz nasıl bir yansıması olur Şubat ayıda belli olur.

*Fason işçi çalıştıran atölyeler çalışanlarının maaşını karşılayabilecek durumdalar mı?

Fason işçi çalıştıran atölyelerimiz şuanda bunu karşılayabilecek durumda mı, bu yeni yapacakları anlaşmaya bağlı. Fabrikalar şayet istediği zammı vermezlerse çok zor. Bugün 4 bin 250 verdiğiniz zaman yaklaşık 6 bin TL yeme-içme dediğiniz neredeyse 6 bin 500 TL. Bugün bir elemanın maliyeti yaklaşık 6 bin 500 TL. 6 bin 500 24’e bölerseniz günlük düşeceği miktar 280-290 TL. Bugün bir eleman günlük 280-290 TL iş yapacak, ondan sonra çalıştığı fabrikaya veya atölyeye para kazandıracak. Bu ne demektir. Bu biraz daha piyasada enflasyonun yükselmesi demektir. Çünkü o olacak başka çaresi yok.