Nöbetçi Eczaneler
Egeyön Haber bu hafta Bornova Ziraat Odası Başkanı Cengiz Derici’ye konuk oldu. Bornova’da Ziraat Odası’nın gösterdiği faaliyetlerden, son dönemde yaşanan sorunlar ve bu sorunlara karşı ürettikleri çözümleri Egeyön Haber’e anlatan Başkan Derici, Ziraat Odası olarak sahip oldukları üye sayısı, üyeler olan ilişkiler, farklı kurumlar ile ilgili yapılan girişimler ve destekler hakkında da bilgi verdi.
İşte Bornova Ziraat Odası Başkanı Cengiz Derici ile yaptığımız röportajdan satır başları:
Cengiz Bey öncelikle sizi tanıyarak başlayalım?
1981 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. O yıldan beri büyükbaş hayvancılıkla ilgileniyorum. 2010 yılında bir grup arkadaşla Bornova Ziraat Odası’nı kurduk. Ve o zamandan beri faaliyet gösteriyoruz.
Bornova Ziraat Odası olarak ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
Şuan Buca, Narlıdere, Balçova, Konak, Bayraklı ve Bornova ilçelerine hizmet veriyoruz. 5500 civarı kayıtlı üyeye sahibiz. Üreticinin ulaşım sorununu çözmek için İzmir’de ilk defa mobil hizmete başladık. Tam donanımlı araçlarla haftanın belli günlerinde köylüleri ziyaret ediyoruz. Derdimiz çiftçinin kazanması. Büyükşehir Belediyesi her yıl çiftçilerimize 25 adet meyve fidanı veriyor fakat çiftçimiz pazar sorunu yaşıyor. Çiftçi ürünü hale götürse emeğinin karşılığı alamıyor, seyyar satsalar zabıtalarla köşe kapmaca oynuyorlar ve bu durumdan muzdaripler. Bu duruma bulduğumuz çözüm, çitçilerin ziraat odasından aldıkları belgelerle belli günlerde kurulan üretici pazarlarında satış yapmalarını sağladık. Bu sayede üretici direk tüketici ile buluşuyor. Sonrasında Bornova Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurduk. Bir yandan da buranın faaliyetlerini yürütüyoruz. Bunun yanında üreticinin değişik sıkıntılarına elimizden geldiğince çözüm üretiyoruz.
Bornova Ziraat Odası’nın ne gibi sorunları var?
Bu bölge de 2B arazileri, hazine arazileri bunlarla birlikte bu arazilerin pozitif ayrımcılık yapılarak üreticiye değil, başka ellere satışını engellemek yönünde gayretlerimiz var. Ama özellikle Buca’daki 2B arailerinin satış fiyatlarının yüksek olmasına bir çözüm bulamadık. Ne yazık ki çiftçilik yapan bir vatandaşın bu fiyatları ödemesinin imkanı yok. Bu konudaki çözüm önerimiz; karar veren komisyonlarda ziraat odalarından ve köylüden temsilciler bulunması. Üretici, bir sayfiye iskanından ayrı tutulmalıdır. Bu durum böyle devam ederse üretici bu arazileri alamayacak. Alabilenler ise üretim yerine bu alanları betona boğacak. Bu konuda bakanlıktan isteğimiz bu ayrımın yapılması ve amaç dışı kullanımın engellenmesi. Gerekirse üretim alanları için 10 – 20 yıllık satılamaz kararları çıkarılıp, çiftçi garanti altına alınmalı, tarımsal araziler korunmalı. Eğer durumun önüne geçilmezse, İzmir etrafındaki tarımsal arazilerin el değiştirmesi ve amaç dışı kullanılması sonucu yakın bir gelecekte tarımın bitmesi durumu söz konusu olabilir. Sonuç olarak, mevcut tarım alanları korunması, üreticinin devam etmesi için para kazanabilmesi ve sadece tarım için değil nefes almamızı sağlayan yeşil alanların korunması için, diğer ziraat odası başkanları ile birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Röportajın tamamını Egeyön TV youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz:
