Nöbetçi Eczaneler
Arıtman’ın Victor Hugo’nun “İzmir prensestir” sözünü hatırlattığı konuşmasında, “İzmir’imizi 20. yüzyılın kraliçesi yapalım.” ifadesi dikkat çekti. Bor-der Folklor Ekibi’nin de dans gösterileriyle yer aldığı etkinlikte şehitler anısına lokma döktürüldü. Etkinliğin sonunda ise katılımcılar hep birlikte andımızı okudu.
“Bugün güzel ülkemizde özgürce yaşayabiliyorsak, bunu başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, İzmir’in işgalinde düşmana ilk kurşunu sıkan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin ve anıtın yanında isimleri yazan şehitlerimize borçluyuz.” diyen Arıtman, “Bu millet uğrunda can veren tüm şehitlerimizi saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum. Çok özel bir kentte yaşıyoruz. Bizim öykümüz gibi bir öyküsü olan bir kent daha yoktur.” diyerek İzmir’in dünyada eşi benzeri bulunmayan bir kent olduğunu vurguladı. Arıtman, “Türkiye, bu kentin işgaliyle topyekûn Kurtuluş Savaşı’nı başlattı ve dünya tarihinde emperyalizme karşı ilk ve en büyük mücadeleyi vererek İzmir’imizi düşman elinden kurtararak, bu savaşı zaferle taçlandırdı. Onun için bu kentin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İzmir demek; Atatürk, cumhuriyet, özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık demektir. İzmir’e ve İzmirliye hizmet ise, vatana ve millete hizmetle aynı anlamdadır. Kurtuluş ve kuruluşun simgesi olan İzmir, her şeyin en iyisine layıktır.” şeklinde konuştu.
– “İZMİR’İ ÇAĞDAŞLIKTA İLERİYE TAŞIYALIM”
İzmir’de iki dönem belediye meclis üyeliği, iki dönem de milletvekilliği yapan Arıtman, “Bu zamana kadar birçok dernek ve vakıfta, İzmir’in ve hemşerilerimin yarasını sarmaya, dertlerine derman olmaya gayret ettim. Sizlere layık olmak, bana verdiğiniz desteği helal ettirmek için çalıştım. Umarım başarmışımdır. Gelin şimdi hep birlikte bir tarih yazalım. Gelin, Atatürk’ün 1919’da Samsun’dan çıkarak İzmir’i kurtarmak için başlattığı Kurtuluş Savaşı’mızın 100.yılı olan 2019’da İzmir’in ilk kadın belediye başkanını seçerek, hem Ata’mıza olan minnet borcumuzun birazını ödeyelim, hem de tarih yazalım. Victor Hugo bir şiirinde “İzmir prensestir” demiş; gelin hep birlikte İzmir’imizi 21. Yüzyılın kraliçesi yapalım.” diye konuştu.
Uzun çalışma yıllarının verdiği deneyimiyle, misyonuyla ve İzmir halkının desteğiyle başarılı olacağına inandığını söyleyen Arıtman, “ Halkçı bir belediyecilik anlayışıyla, katılımcı demokrasinin en güzel örneğini vererek İzmir’i aydınlık yolunda, çağdaşlıkta ileriye taşıyalım. Çocuklarımız daha güzel, daha iyi bir kentte büyüsün. Bir kadın, bir anne, bir hekim olarak sevgimi, şefkatimi sonsuz bir biçimde vererek İzmirlilerin tüm dertlerine derman olacağım. Kimse aç, açıkta kalmayacak. Kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, engellilerimiz, yaşlılarımız ve hayvanlarımız özel bir koruma ve kollama altında olacak. İzmir, herkesin yaşam standardının yükseldiği, alt yapıdan kent estetiğine, kent kültüründen sanata, yaşamın her alanında oluşacak dönüşüm ve çağdaşlaşma ile sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en yaşanılası şehirlerinden biri olacaktır.” dedi.
“İZMİR’İN SADECE DAĞLARINDA DEĞİL, HER SOKAĞINDA ÇİÇEKLER AÇSIN”
Arıtman, “Savaşların, şehirlerde acıların, yoksulluğun ve adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye’de, herkesin yasaksız ve özgürce yaşayacağı çağdaş İzmir’i birlikte gerçekleştirelim. İzmir’in sadece dağlarında değil, her sokağında çiçekler açsın. Sizleri seviyor ve güveniyorum. Siz de bana güvenin. Bunları hep birlikte başaracağız. Yüksek bir moralle, güvenle, geleceğe umutla bakarak, inançla ve hep birlikte İzmir’e ve İzmirliye hizmet yürüyüşüne başlayalım. Sağ olun, var olun, daim olun ve benimle olun!” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
