Nöbetçi Eczaneler
TMMOB Mimarlar Odası Denizli Şubesi 29-30 tarihlerinde 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirecek. Bu yıl mimarlar aday ile seçime gidiyor. O adaylardan birisi olan Mimar Süleyman Emiroğlu projelerini Egeyön TV’ye anlattı.
“İnanıyorum ki bu seçimlerden sonra mimarlar hak ettiği yerde olacak” diyen Emiroğlu mimarların sorunlarına değindi ve çözüm yollarını anlattı. Mimarların bir duruşunun olması lazım diyen Emiroğlu “Siyasetten arındırılmış bir duruşunun olması lazım. Fakat oda maalesef siyasetin yada odadaki arkadaşların siyasi düşüncelerinin paralelinde bir duruş sergiliyor. Bu da Mimarlar Odasının kurumsal kimliğine gölge düşürüyor” dedi.
*Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Süleyman Emiroğlu. 25 yıldır serbest mimarlık yapıyorum. Denizli’nin birçok ilçesinde sayısız mimari projeler çizdik. Bunların uygulanmasını takip ettik. 25 yıldır sektörün içindeyiz. Tabi sektörün sorunlarını biliyoruz.
- Neden aday olmaya karar verdiniz?
Geçen dönem ve ondan önceki dönemlerde bizim odayla alakalı çalışmalarımız vardı. Genç meslektaşlarımızın veya mimarlık yapan meslektaşlarımın sorunlarını çözmekle alakalı çalışmalarımız vardı. Tabi son dönemde özellikle genç sayımızın artması ile alakalı problemler daha da artmış görünüyor. Aslında mimarlık mesleği uzun zamandan beri problem yaşıyor. Bu problemlerin sebebi sektörün ulusal çaptaki problemlerinden kaynaklanıyor. Bizim Denizli’de mimarların sorunlarını çözmek için biz daha önceki yıllarda da çalışmalar yaptık. Arkadaşlarımızla çeşitli dosyalar hazırlayıp çalışmalar yaptık. Nasip bu yılaymış deyip, projelerimizi gerçekleştirmek için talip olduk oda yönetimine.
- Projeleriniz nelerdir?
Bizim projelerimiz öncelikle serbest mimarlık yapan arkadaşlarımızın ekonomik olarak beklentilerini karşılayacak mimarlık ortamı hazırlamak. Özellikle genç mimar arkadaşlarımızın, sektöre girdikleri zaman sektörle ilgili problemlerini, sektöre geçiş olarak eğitim olsun, deneyim olsun, bunların sorunlarını gidermek için odanın kurumsal kimliğini onların faydasına kullanacak şekilde organize etmek gerekiyor. Odanın yapısını bireysel çıkarlar için değil bütün üyelerimizin beklentilerini karşılayabilecek bir şekilde onların hizmetine sunmamız gerekiyor. Ancak birlik olunca bir şeyler olabilir, bireysel olarak bir şey olmaz. Dolayısıyla bizim hazırladığımız projelerde, şuan yaptığımız saha çalışmamızda da gençlerle yaptığımız ziyaretlerde ya da diğer meslektaşlarımıza yaptığımız ziyaretlerde öncelikle haksız rekabetle alakalı bir çalışma yapacağımızı, mimari proje fiyatlarının revize edilmesi gerektiği, gelişen dünyaya göre mimarlığın yeniden tanımlanması gerektiği, bütün bunlarla alakalı somut çalışmalarımız var. Sahada bunları paylaşıyoruz. Bu projelere karşı arkadaşlarımızın çok da duyarsız olmadığını görüyoruz. Şimdi benim yanımda birçok arkadaşımız staj yaptı, yeni mezun olan arkadaşlarımız staj yapmak için geliyor. Mimarlık mesleği çok güzel bir meslek, çok itibarlı bir meslek, kültür, sanat mesleği. Bunun altını ekonomi ile doldurmamız lazım bizim. Yoksa biz çok güzel bir meslek sahibiyiz. Fakat baktığımız zaman piyasada mimarlar istedikleri gibi ekonomik rahatlıkta yaşayamıyorlar. Bunun sebebi mesleğin çok iyi organize olmaması. Mimarlar Odası olarak bizim hedefimizi meslektaşlarımızı bu haksız rekabet konuşunda, mesleğin diğer sorunları konusunda tek yumruk haline getirmek. Yeni mezun olan, staj yapan gençlerin gözlerinde bir parıltı var. Bu parıltı mezun olup geldikten sonra yerini hayal kırıklığına bırakıyor. Ben o kadar çok üzülüyorum ki bunların karşında duyarsız kalamıyorum. Dolayısıyla arkadaşlarımla bu konuları masaya yatırdık konuştuk. ‘Biz buna bir çözüm bulmalıyız’ dedik ve yola çıktık, bu günlere geldik. Biz şimdi sahadan geliyoruz, saha çalışmalarımız var ve son derece olumlu dönüşler alıyor ve inanıyorum ki bu seçimlerden sonra mimarlar hak ettiği yerde olacak.
- Mimarların sorunları nedir? Özellikle genç mimarların sorunları nelerdir?
Birincisi mimarların toplum içinde yeterince iyi temsil edilmemesi. Mimarlar Odası, mimarları yeterince temsil edemiyor. Mimarların bir duruşunun olması lazım, siyasetten arındırılmış bir duruşunun olması lazım. Fakat oda maalesef siyasetin ya da odadaki arkadaşların siyasi düşüncelerinin paralelinde bir duruş sergiliyor. Bu da Mimarlar Odasının kurumsal kimliğine gölge düşürüyor. Bir beklenti için olduğunuz zaman zaten sağlam bir duruş sergileyemezsiniz doğal olarak. Biz de diyoruz ki Mimarlar Odası bütün kurumların üzerinde sivil toplum kuruludur. Bir siyasi yapısı yoktur. Bizim birince derece öncelikli problemimizi şu anda gençlerin veya meslektaşlarımızın yapmış oldukları işin karşılığını ekonomik olarak alamamaları. Mimari projenin veya mimari hizmetin karşılığını alamamaları. Bunu almalarını sağlamamız lazım bizim. Odanın kurumsal kimliği Mimarlar Odasının bunun karşılığını almaları için bir çalışma yapması lazım. Biz sahada anlatıyoruz, haksız rekabet, proje fiyatlarının yeniden tanımlanması düzenlenmesi, mesleki birlikteliğin sağlanması, hep birlikte tek yumruk olarak hareket etmek. Bakın bir çok sivil toplum kuruluşu, meslek odaları bir araya geliyorlar, anlaşıyorlar, sözleşiyorlar ve hepsi bu sözleşmeye uyuyorlar. Bizim Mimarlar Odasının da buna önayak olması lazım aslında. Arkadaşlarımız yıllardan beri yöneticilik yapıyorlar. Benim burada sözüm kimseye değil ama yıllardan beri yöneticilik yapıyorlar ama ortada hiç bir şey yok. Somut yapılan bir çalışma yok. Biz 1 Şubat’tan sonra sahadayız. Şu anda sahadayız çalışıyoruz, 1 Şubat’ta da olacağız. Çünkü bu haksız rekabeti önlemek için sahada çalışmamız gerekiyor. Herkesle görüşeceğiz, görüşüyoruz. Bunu bir neticelendirmemiz lazım. Ayrıca yeni mezun arkadaşlarımız mesleğe hazırlanmalı. Genç mimar arkadaşlarımız okulu bitirip geliyor, büyük bir heyecanla, gözlerinde ışıltıyla. Sonra bakıyor ki hayatın gerçekleri o ışıltıya çok karşılık gelmiyor. Yönetmelikler, devamlı değişen yönetmelikler. Odasının bunları çok iyi takip etmesi, oda üyelerini bilgilendirmesi ve yerine göre broşürle bunları göndermesi, dağıtması lazım. Bir süre proje yapmadığınız zaman bakıyorsunuz ki bir çok şey değişmiş. Bunları odanın takip etmesi lazım. Biz bunların hepsinin organizasyonunu yaptık, projelerimize dahil ettik ve üyelerimizin faydasına olacak şekilde planlamasını yaptık. Dolayısıyla biz kazandığımız zaman üyelerimizin mesleki yaşamlarını daha da kolaylaştırıcı somut adımlar atacağız.
Röportaj: Hatice BARDAKCIOĞLU
Kamera: Oral Can TATAR
