Nöbetçi Eczaneler
80 bin TL’yi 2 günde harcadı, otomobili gitti, “Para bitti aşk bitti” diyerek minibüsten atladı.
“Senin hikayeni yazalım” dedim, “Bana manyak bu adam derler, yaşadıklarımı yazsan da, benim adımı yazma. Benim yaptığım delilik ama şahsıma deli denmesini de istemiyorum” dedi.
Çal’da yaşayan bir asker emeklisinin yaşadıkları, Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan gibi ustaların filme alacağı türden.
80 bin TL parayı 2 günde harcayan, üstüne üstlük bir de otomobilini 38 bin TL’ye satan ve 2 günün sonunda yine de parasız kalan bir adamın “Para bitti, aşk bitti” diyerek, yaşadığı trajikomik bir olayı yazmak, bana göre tarihe not düşmek gibi bir durum.
NE OLDUDA 2 GÜNDE ONCA PARAYI YEDİ?
Bizim kahraman, mensubu olduğu devlet kurumundan emekli olmuş, tazminatını almış. Eşi bir süre önce kendisini terk etmiştir. Para ile eşinin evine gider ve paraları önüne koyar, “Eve dön bu para senin” der.
Eşinden aldığı yanıt ise, canını yakar. Eşi aynen şunları söyler;
“Bana bir tane sıfır daire al. 30 tane de bilezik isterim.”
Bu sözün üzerine eşinin önünden paraları alan kahraman, “Sen kendini Jennifer Lopez’mi sanıyorsun? “ der ve hışımla evden çıkar.
Soluğu Bekilli’de alır. Burada üniversite öğrencisi 4 kız pastanede oturmaktadır. Bir anda kızların önüne 10 bin TL atarak, “Kızım zor şartlarda okuyorsunuzdur, bu parayı aranızda eşit şekilde paylaşın” der. Kızlar çok şaşırır ve bir süre sonra parayı paylaşırlar.
HAYDİ KIZLAR DENİZLİ’YE..
Kızlarla bir süre sohbet eden bizim kahraman, “Çok üzgünüm eşim beni çok üzdü. Benim bu parayı yemem lazım. Haydi kızlar Denizli’ye alışverişe gidelim” der ve onları ikna eder. Kızların “Amca” dediği kahramanımız, onları önce Çal’daki evine götürür. Sabaha kadar alkol alırlar. Bir tane şartı vardır. İçilen içkilerin şişelerini her içen evinin önünden geçen yola atacaktır ve onlar da öyle yapar. Ertesi günü sabah saatlerinde Denizli’nin yolunu tutarlar. En güzel mağazalara götürüp bol bol alışveriş yaparlar.
HAYDİ KIZLAR GAZİNOYA..
Denizli’de alışveriş biter. Akşam olmuştur. Yemeklerini yerler. Bizim kahraman, “Kızlar bugün son günümüz. Haydi gazinoya gidelim” der.
Bu teklifte kabul edilir. Pamukkale’ye yakın bir bölgede bir gazinoya akşam saatlerinde giderler. Kahramanımız der ki;
“Bu gazinoyu sabaha kadar kapatıyorum. Parası neyse vereceğim.” 40 bin TL’ye anlaşma olur. Bu para ödenir. Sabaha kadar eğlenirler. Gazinoda çalışan çok sayıda bayanın ekstraları oldukça yüklü tutmuştur. Bizim kahraman hiç moralini bozmaz, sabah saatlerinde otomobilini 38 bin TL değer karşılığı gazinonun sabine verir, “2 gün sonra gelir, satışını size veririm. Otomobil sizin olsun, alacak-verecek kalmadı” der.
“PARA BİTTİ AŞK BİTTİ”
İki günün sonunda Denizli’de bir çorbacıda çorbalarını içerler, oradan da garaja varırlar. Bekilli minibüsüne binip yola koyulurlar. Minibüs Çal merkeze geldiğinde bizim kahraman şoföre, “Dur ben ineceğim” der. Kızlardan biri “Amca nereye?” diye sorar.
“Para bitti, aşk bitti kızım” diyen kahramanımız şu anda mutlu ve huzurlu bir hayat sürdürmektedir. Olayı bilen Çallılar ise, “Böyle olur Çal’ın delisi” demekten kendilerini alamamaktadır.
Aslında kahramanımız çok haklı. Yaşadıkları belki de delice ama verdiği mesaj çok anlamlı. Evet, “Para bitti aşk bitti.” Hayatın her alanında biz bunu yaşıyoruz.
