Gülnur İspir Yazdı: Kavacık Bağları’nın Türküsü

Gülnur İspir Yazdı:                              Kavacık Bağları’nın Türküsü

İzmir körfezinin güneyine doğru uzanıp türkü aramaya çıkalım bugün. Karabağlar’ın batı uzantısında sıralanan Kızıldağlar’da arayacağız türkümüzü. Limontepe istikametinden girip 23 kilometrelik görsel şölen eşliğinde çam kokularını içimize çekerek körfezin eşsiz manzarasıyla gözlerimizi yıkayarak yola devam edeceğiz.  Üzüm bağlarının sakin sessiz sallanışları arasında türkümüzü bulmaya çok yaklaşmış olacağız. Beş yüz yıl öncesine bir gizil pencere açılır belki, konar göçer Türkmen aşiretlerinin (Topak) kurma telaşını görürüz.

Karakeçili yörükler tarafından kurulmuş Kavacık köyüne geldik. Derin olmayan vadinin iki yamacına kurulmuş mahallelere gönlünüzü serin hemen. Kuzeye çevirin yüzünüzü ‘Çatalkaya’dan serin bir rüzgar isteyin gönlünüzün üstüne.  Tamamen doğal ilaçsız yetiştirilen Kavacık Üzüm bağlarından morumsu siyah kocaman tanelerinden koparın. Bir kiloyu bulan iri salkımı bitirebilirseniz olabilecek en mükemmel türküyü gönlünüz çoktan yazmıştır.

Kavacık türkülerinin anaları gelsin sonra yanınıza onlarla beraber söyleyin kendi türkünüzü.

Bir zamanlar altın ve mozaik çıkartılan derenin hikayesine kulak verin. Dere  aynı hikayeyi anlatır beş yıldır.

  Bir sabah, bir kadın evinden çıkmış. Süregelen içekapalılığı, tanınmamışlığı, yüksek eğitimdeki yetersizliği ve üzüm bağlarında harcanan emeklerin hak ettiği değeri tam anlamıyla alamayışının derdini yollara dökerek yürümüş. Başka kadınlar takılmış peşine, hep birlikte yürümüşler. Yeter demişler vurulmuş o yumruklar haksızlığın böğrüne.  Selvi motifli mezar taşları titremiş. Şelaleler bir anlığına durmuş. Organik kurgulu dar sokaklar selama geçmiş. Orijinal adı (Alphonse Lavallee) olan  Kavacık üzümü o gün Fransız atalarından kalan tüm soluk anılarını hatırlamamak üzere silmiş. O gün yazılan Türkünün adıymış ‘Kavacık Kadın kooperatifi’.

Masalsı bir yolculukla hafiften tanıdık Kavacık Köyünü ( Mahalle) ve Kavacık kadın kooperatifini.

‘2015 yılında Karabağlar Belediyesi’nin dahliyle kurulan Kavacık Kadın Kooperatifi bir gram mübalağa içermeden kelimenin tam anlamıyla Türkü yazıyolar. Türküler masalların melodili halleridir. Kavacık türküsü az ağıt bol mücadele kucak kucak aşk dokumuş içine. Tarımla kendi kendine yetebilen küçük toplulukların dışa açılımı biraz daha geç oluyor. Kavacık’ ta da durum uzun yıllar bu kapalılık düzeyinde seyretmiş. Şimdilerde ise yepyeni bir Kavacık çıkıyor karşımıza. Üzümlerine coğrafi işareti almış, İzmirlinin damak hafızasında sağlam yer edinmiş Kavacık üzümü sayesinde büyük gelişme göstermiş.

Kavacığın gelişiminde Kavacık kooperatifi analarının rolü çok büyük.

 O muhteşem üzümlerin aromasını efil efil kokutan lokumları raflara taşımak en az beş türkü eder.. Üzümün kendi şekeriyle tatlandırılmış  lokumlu bisküvi atıştırmalıkları raflara çakmışlar. ‘ Çakmışlar’ en doğru kelime çünkü hangi markette satıştalar ise  o markette en çok satılan ürün  ‘Kavacık lokumlu bisküvisi’… Kadın kooperatiflerinin başarısı tüm kadın kooperatifleri için altın değerinde önemlidir. Amaç verir, tutku katar, gurur yükler, sevda taşır her birimizin yüreğine..

Kavacık kadın kooperatifi Başkanı Nurten Özkan’ın kendi ağzından aktarımıyla;   Beş yıl öncesinde Kavacık tanınmış bir yerleşim değildi. Okuma yazma oranı çok düşüktü. Şimdilerde kızlarımız okuyor  biz bununla gurur duyuyoruz, kooperatifimizin geleceğinde onlar yer alacak. Kavacık tanınsın istiyoruz. Karabağlar belediyesi’ne sonsuz teşekkür ederiz bizlerin çağrısına kulak verdiler, üzümlerimiz için coğrafi etiket alındı. Üzümümüzün yan ürünleri üzüm suyu, pekmez, üzüm sirkesi, bu sezonda bu ürünleri de piyasaya süreceğiz. Yaş üzümlerimizle daha fazla markete ulaşabilmeyi hedefliyoruz.  Pandemi sürecinde köy kadınları boş arazileri bahçe yapmaya başladılar. Ciddi miktarlarda doğal sebze üretimine başlamış olduk.  Köyümüzün temiz suyuyla parlak güneşiyle, ilaçsız yetiştirdiğimiz, tadı tarif edilemez  sebzelerimizin de değerlendirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Bizim bu yola çıkış amacımız köyümüz insanının emeğinin karşılığını bulmasında aracılık etmek. Kadın dokunmadan değişim başlayamıyor. Biz bu yola inancımızı döşedik. Yollar zorlu, yollar dikenli taşlı yokuşlu. Düşüyoruz, kanıyoruz, nefessiz kalıyoruz ama bir gram geri adım atmıyoruz. Bizim hedefimiz ulaşılmazın göğsüne bağ diye açılmış, binbir çeşit çiçeklerden ekilmiş, uğradıkça ücraya çekilmiş, bulutla kaplı ay ışığında düşeriz yoluna. …….diyor azimli başkanımız.

 Başkanım, siz bu kadar inançlı olduğunuz müddetçe başarı kaçınılmaz diyoruz bizde……….

Kavacığın pırıl pırıl güneşini yar edinmiş Kavacık rüzgarını saz edinmiş bu kadınların türküsünü dinleyin. .. Sabah da akşamda, sofralı da sofrasız da  dinlenir bu türkü. Gözleriniz her rafta o türkünün sözlerini arasın. Sağlıkla kalın….. Kavacığı ve türküsünü unutmayın…

Yayınlama: 30.05.2020
A+
A-
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.