Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Muammer Enginsu Yazdı: “Carpe Diem Bebeğim”

Her çağın moda olan

Her çağın moda olan yaşam veya düşünce akımları vardır. İçine doğduğunuz coğrafya sizin ve ülkenizin kaderini belirleyebildiği gibi içine doğduğunuz yüzyıl da aşağı yukarı aynı etkiyi yapacaktır.

  Hâkim ve baskın güç her zaman çoğul olan değildir. Bazen cilalanmış azınlığın tahakkümü anormallikten uzak çoğunluğun üzerinde şiddetle hissedilebilir ve hatta onu dönüştürücü güç haline gelebilir.

  İçinde bulunduğumuz çağ dünyadaki bilinen bütün ideolejilerin çöktüğü veya çökertildiği insanın bireysel gelişiminin kutsandığı bir çağdır. Böylece yönetenlerin iktidarının sağlamlaştırılması açısından örgütlü ve yönetimi kolay olmayan toplumsal yapılardan bireyin kişisel gelişiminin ön planda tutulduğu örgütsüz ve kolay yönetilebilir toplumlara evrilmek büyük dünya düzeni ve “dünya tek vatan” ideolojisi için biçilmiş kaftan olmaktadır. Yeni dünya düzeninin kurulması için çaba harcayanlar  tohumdan ilaca, eğitimden algı yönetimine insanın bilinçaltı ayarları ve genetiğiyle de oynayarak bir gelecek inşa etmek için zaman, para ve emek harcarken inanç hanesini şekillendirmeden boş bırakacaklarını düşünmek büyük bir aptallık olmaz mı?. Küreselciler açısından dünya tek vatan ise, bilinizki tek dil, tek tip insan ve tek tip din de planlanmış demektir. Bunun için dinler potası dahi kurulmuş ve yetiştirdikleri uşaklar ile gerekli ideolojik alt yapı oluşturulmaya çalışılmıştır. Yani dinler arası diyalog aldatmacası yeni ve yükselen bir değer gibi macunlanmaya çalışılmıştır…

  Genel olarak dünya üzerinde herhangi bir akım aniden ve doğasına aykırı bir ivme ile parlıyorsa bilinizki arkasında büyük para desteği buluyor ve toplumlara şırınga ediliyordur. Paranın hâkimiyeti (kapitalizm) altında yönetilen günümüz toplumları maalesef insanın önemsendiği aldatmacasıyla uyutulmaktadır. Şunu öncelikle iyice anlayalım ki kapitalizm zaten terim olarak dahi kendini anlatan bir ekonomik modeldir. Sermayeye dayalı bu ekonomik sistem elbette önceliği paranın korunmasına insanında uyutulmasına verecektir. Bu sistemde aslolan insan değil paradır. Her ekonomik krizde korunan da paradır. İnsan bu önem listesinde ancak işe yaradığı sürece, yaradığı kadar ve yaradığı yere göre yer alabilmektedir.

  Hal böyle iken karşı tez oluşturduğunuzda bir araba dayak yer hale geldiğiniz kişisel gelişim, yaşam koçluğu, astroloji üçlüsünün yanyana servis edilmesi ve temelini bilimsel düşünceden almayan, plesebo etkisiyle  (vücudun sahte ilaçla kandırılarak iyileştirilmesi) her köşe başında mantar gibi fışkıran yeni müridler yaratması neden diye sormamızı gerektirmiyor mu?

  Yeni dünya düzeninde büyük bir sahtekârlık ile kendini kutsanmış sanan birey yalnızlığının, benciliğinin, yabancılaştırılmışlığının ruhunda yarattığı derin yaraları putlaştırılmış terapilerde ve plasebo etkisinde aramaktadır. Bu hale gelmesinde dinlerin akıl, bilim ve felsefeden uzaklaştırılarak kupkuru kurallar manzumesi haline dönüştürülmesinin de büyük payı olsa gerektir. Bu boşluğu önceden sufizm doldururken tarikatlerin bozulma döneminden sonra alan şarlatanlara kalmıştır. Boş kalan bu alanda yeni dünya düzenin yeni dini filizlenmektedir. “Evrencilik”. “Evrene yolladım oldu bitti.” Basit,  akılda kalıcı, yenilikçi ve uygulaması kolay. Üstelik günümüz insan yaşamı ve ihtiyaçlarına göre şekillenebilen, geliştirilebilen yeni bir din. Yazımızın başlığındaki “Carpe Diem”de bu yeni dinin büyük duası gibidir.”Anı yaşa”. Amin…

Dipçe: Yazı konuya sadece bir giriş niteliğinde. Burada son bulmuyor. Henüz yazacaklarımız var. Bu hafta size Fikret Kızılok’tan çok da duymadığınızı düşündüğüm bir parça seçtim. Kalbiniz bayram olsun…

Youtube: Muammer Enginsu TV

Sosyal Medya Hesapları:

Facebook, instagram, twitter: Muammer Enginsu

Bize her konuda sayfadaki mail adresimize yazabilirsiniz