Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muammer Enginsu

Muammer Enginsu yazdı: Popcorn

Sevgi, aşk, ayrılık, sevgi, aşk ayrılık, sevgi aşk ayrılık. Derken…

******

  Mısır patlağı demek başlığımız veya patlamış mısır. Bizimkiler darı derdi. Ben darı kelimesini daha otantik ve doğal bulduğumdan onu tercih ediyorum. Kış gecelerinin vazgeçilmezi. Tarlaya ektiğimiz darılardan kışlık yapardık köyde. Duvara asar kuruturduk. Ben en çok hazırlanış seremonisini severdim. Kış geldiğinde taneleri birbirine sürterek ufalar ve bir tencereye dökerdi annem. Şimdi bu köşesinde müzik ve sanat yazan bu adam darı patlağına neden taktı diyorsunuzdur eminim. Vardır bir sebebi deyip geçin. Ya da deliliğimize verin olsun bitsin.

****

 Darı patlatmak bir incelik ister önce belirli bir dereceye kadar yakmadan ısıtacaksın. Alevi başta harlı vermeyeceksin. Yavaş yavaş  gerekli ısı değerine ulaşmalı. Böyle bir iki tane pıt pıt patlamaya başladığında vereceksin harlı ateşi. Patır patır patlayacak. Üstüne kapak koymak zorundasın. Yoksa her yere dağılır mübarek. Bunu yapmazsan ya yanar ya da yeterince patlamaz.

  Bizim bin yıllık darı şimdilerde popcorn oldu. Hey gidi Oktay Sinanoğlu ne kadar haklısın ‘’By By Türkçe’’ demekte.

Bu uzun girizgâh anlatsın istedim söyleyeceklerimizi. Pop müzikten bahsetmek istiyorum size bu hafta. Yani bir zamanların ‘’Aranjman’’ veya‘’Hafif Müziği’’.

****

  80’li yıllara kadar ‘’Hafif Müzik’’ olan bu müzik türü ilk önceleri tohumu yurt dışından getirildi. Bakıldı ki yabancı tohum bu topraklarda tutmuyor melezleme yoluyla uyum sağlama süreci başladı. Derken yerli yeni türler elde edilmeye başlandı. Zaten çoktan dünyayı sarıp sarmalamamıştı. Bir süre sonra tohum bu toprağa uyum sağlayıp meyve vermeye başladı.  TRT tarafından  bazı müzik türlerini kendi kültürümüzü korumak adına engellemesi ona olan cazibeyi daha da arttırmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Böylece bizim darının ısıtılma hikâyesi başlamış oldu. Bir süre sonra filiz verdi darıcık çatal çatal. İçinden yeni yeni türler doğurdu. Anadolu rock bunlardan biriydi. Ama bir sorun vardı Anadolu rock barışçıl bir karşı duruş da sergiliyordu yer yer. 80’li yıllara gelindiğinde suya sabuna pek dokunmayan pop türünün ateşi birden harlandı. Zaten bu tür buna müsait bir zemin de hazırlıyordu. Yarışmalar düzenleniyor, yeni sesler bulunuyor, Eurovision yarışmasında yarıştırılıyordu.

*****

  Artık bizim ‘’Hafif Müzik’’in patır patır patlama ve ‘’Pop’’ olma vakti gelmişti. Şaşırdık mı? Köy evi aşağılanıyor villa (willage) deniyordu, apartman kelimesi yetmedi  recidans oluverdi. Bu yüzden darı patlağının popcorn olması ‘’Hafif Müzik’’in de ‘’Pop’’ olmasında şaşılacak ne vardı ki?

*****

 90’lı yıllarda her gün yeni bir sanatçı piyasaya çıktı. Patlayan patlayana dönemiydi. Tek şarkıyla bir gecede meşhur olanlar, sonrasında derin depresyonlara, hayattan kopuşlara, yok oluşlara gark oldular. Zirveye çıkıldığı gibi iniliyordu. Pek çok genç hayattan koptu gitti. Kalburun üzerinde kalabilenler kaldı. İlk zamanlar verilen güzel örneklerin yanında giderek daha dar bir konuya sıkıştı kaldı pop. Aşk ,sevgi,ayrılık,aşk, sevgi ayrılık. Bu kısır döngüyü kıramadığında başka  ‘’zararsız’’  müzik türleriyle aşk yaşatıldı pop müziğe. Bazen arabesk ile flört ettirildi, bazen tavernayla kaçamak yaptırıldı. Mahallede adı çıkınca da  ‘’Türk Sanat Müziği’’yle evlendirildi. Her birinden nur topu gibi çocukları oldu. Ne var ki bu aşırı doğurganlık ölü doğumları da arttırıyordu. Olsun kalan sağlar şirketlerin cebineydi. Albümler milyon satmaya başladığında küpünü dolduran doldurana idi.  Ancak pop adından da anlaşılacağı gibi popüler olan demekti. Nankördü bu tür. Sabun köpüğü gibiydi. Kısa zamanda tüketiliyor ve sanatçı da tükeniyordu. Sonra yeni darılar , pardon dilim sürçtü popçular bulmak gerekiyordu. Arayan bulur hesabı bulunuyordu da. Sanata en ufak katkı sunan o yüreği güzel çocukları tenzih ediyorum. Sözüm onları yere düşen darı tanesi kadar değer vermeyen sadece sırtlarından geçinip buruşturup atan simsarlaradır. Ha bir de eleştirel bakış nedeniyle pop müziği sevmediğimizi ve küçümsediğimizi düşünenler çıkacaktır. Nasrettin Hoca masalı armağan ediyorum.

*****

  Pop köşeye sıkıştıkça onla bunla aşk yaşamaya ve gündemde kalmaya mecburdu. Falan bardan çıkarken, filan yerde göz göze, dip dibe, diz dize basılması gerekiyordu. Gündemde kalmak için sahte aşklar yaşadığı da oldu, anlaşmalı evlilikler de yaptı. Ne var ki bizim darı poplaştıktan sonra dikiş tutmadı. 2000’li yıllara gelindiğinde artık iyice gemi azıya alan pop üreticileri duygu ve anlam yüklü, dilimizin nadide güzellikteki ifadelerini barındıran örneklerini çoktan geride bırakıp argo-seks bataklığına dalmışlardı. Yakalarsam Mucuk Mucuk, Hepsi Senin Mi, Pantolonunu Sevdim Çıkar Onu Bebeğim, O Şimdi Asker Canı Neler İster, Azıcık Ucundan Versen, Bandıra Bandıra Ye Beni gibi şarkılar bir süre sonra hafif bile kalır oldu.

******  

 Yetmedi bilinçaltına inildi gizli mesajlarla. Tek başına işlenecek bir konudur kendisi. Hal öyle noktalara geldi ki (reklam olmasın diye isim vermeyeceğim) anıranlar, böğürenler bile kullanıldı. Matah bir şeymiş gibi yularlarından tutulup o program senin bu program benim gezdirildi. Topluma verilen tahrifatı kimse sorgulamadı bile. Ki bu tahrifat bilinçsiz ve kendiliğinden değildi. Birilerinin işine yarıyordu. İyi ve kötü müzik ayrımını yapmak lüks bir konu oluvermişti. Artık marjinalliğin sınırı yoktu. Cinsel azgınlık ve çarpıklık yüceltiliyor ve pazarlanıyordu. Kadın bir cinsel obje  olarak pompalıyor dudaklar öne, popolar arkaya doğru çıkarılıyordu. Ne yapılırsa yapılsın uzun süreli olmadı. Tatmin edilemeyen arzular zincirinden boşanmış deli danalar gibi sokak sokak koşturuldu. Hayırlı olsun popcornunuz…

*****

   İnsan bu gün en çok sevgiye aç, en çok yalnızlığın esiri, sevdaya hasret, iki samimi gülüşe, bir yudum duyguya, bir kalpten bakışa muhtaç. Acıyan yanlarımız bunlar. İnsanlıktan daha da çıkarak ne geçecek elimize ? Ve hayat pocorn değil. Her alanı sanatla taçlandırılması gerek. Fazlamı lüks bunları istemek?

Bir gün bir melodi gelir de kulaklarımıza gönül telimizi titreten, biz ne hallere gelmişiz meğer diyenler olur mu diye bekliyoruz.

O zaman bir seçim yapmamız gerek ya ‘’Darı Patlağı’’ ya ‘’Popcorn’’.

Dipçe: Bu hafta sizlere Barış Manço’dan Gibi Gibi’yi seslendirdik. Şahsına münhasır güzel bir örnek olsun istedik. Ölüm yıldönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. İyi ki tanıdık seni Barış Abi.

Youtube Kanalı: Muammer Enginsu TV

İnstagram,Facebook,Twitter: Muammer Enginsu

Karikatür: Sadık Poyraz

İstek ve önerililerinizi bana e-posta adresinden iletebilirsiniz.

heryerdemuzikvar@hotmail.com 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER