Muammer Enginsu Yazdı: Yabancılaşma Eğitimi

Woow. Nabersiniz ya millet ?

Chek ettin mi?

Set edelim.

Miting ayarladım

Valla çok down oldum.

Mobing uyguluyorlar.

Feadback gerekli.

Focuslanmak istiyorum.

Bu gün off günüm.

*****

Bu defa Türkçe karşılıklarını bilerek yazmadım. Belki konunun vehameti daha iyi anlaşılır diye. Bu günkü konu başlığım bir önceki yazımızın devamı niteliğinde. BY BY TÜRKÇE demiştik geçen hafta. Okuyalar bu yazının devamı olmalı şeklinde konuya sahip çıktılar. Ben de üç yazı başlığı olarak plaladığım dizinin ikincisini yazmaya karar verdim.

*****

Geçenlerde sosyal medya ve albüm tanıtımıyla ilgili bir reklamcı kardeşimle telefon görüşmesi yaptım. Görüşmenin yarısı Türkçe yarısı “İngilomanca” geçti. (İngilomanca diye bir dil yok tabii ki. Ben uydurdum. Çarpık ingilizce ve ya yozlaştırılmış Türkçe anlamında). Plaza diliyle anlattı bana bütün yapacaklarını. Çok havalı ve paha biçilemez olması gerektiğini düşünüyordu sanırım. Üstüne bir de lafın ortasında biz reklamcılar böyle konuşuruz yabancı dilde eğitim gördüm ben o yüzden dedi. Matah bişey gibi. Kahkaha atmamak için tuttum kendimi. Hangi üniversiteden mezunsun dedim Boğaziçi ve Bilkent dedi. İşte dedim ürün bu yüzden böyle. Hooop Oktay Sinanoğlu’nun BY BYTÜRKÇE kitabının ikinci bölümü geldi aklıma yine. Ne büyüksün ey güzel insan.

*****

“Bu birkaç üniversite, içimizdeki yabancıları kendi paramızla yetiştirmek için kuruldu. Ben de kuruluş ekibindeydim. Müdahale ederim düzeltiriz diye işin içine girdim ama beni kısa sürede saf dışı bıraktılar” diyordu Oktay Sinanoğlu o kitapda. Kendisinin yetiştiği Yenişehir Lisesi de kolej olmuştu. Atatürk’ün kurdurduğu okul yabancı dilde eğitim yapan bir paspayeye dönüşmüştü.

*****

Artık aileler yabancı dilde eğitim yapan okullara çocuklarını yazdırmak ve yollamak için varını yoğunu vermeye hazırlar. Yani sömürü ve yayılmacılık sisteminin (emperyalizm) akıl yıkama oyunu meyvesini verdi ve olgunlaştı.

*****

Yabancı dilde eğitim ile yabancı dil eğitimi alacağını sanan bir sürü aklı evvel çocuklarını bir daha geri dönülemez kültür emperyalizminin kucağına teslim etmek için yarışıyorlar adeta. Sonuç ve çıkan ürüne baktığımız da “karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü de unutmuş” şeklinde oluyor. İçler acısı bir durum. Yarı İngilizce yarı Türkçe konuşmaya çalışan kendi kültürüne ve toplumuna yabancılaştırılmış bu zavallı gençlerin davranışlarını bir inceleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.

*****

Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde yabancı dilde eğitim diye bir ahmaklık yoktur. Ana dilde eğitim vardır. Çünkü en kolay anlayabileceğin ve en lezzetli dil ana dilindir. Bir zamanlar sömürge olan ülkeler dahi kendi dillerine dönmeye çalışmaktadır. Ama yabancı dil eğitimi alınmalıdır. O ayrı bir mesele. Bir değil beş tane öğren. İstersen dünyanının bütün dillerini konuşbilecek düzeyde yabancı dilin olsun. Bunu destekliyor ve gerekli buluyoruz. Bu apayrı bir konudur.

*****

Şimdi basitçe düşünelim.18 yaşında üniversiteye giren bir öğrenci 1 yıl hazırlık görerek yabancı dilde eğitim görmeye başlıyor. 18 mi büyük 1 mi? 18 yıldır konuştuğu ana dili dururken 1 yılda öğrenilen İngilomanca ile ne kadar eğitim görülebilir? Bu genç insan üniversitede yeni öğrenmeye çalıştığı dili mi düşünecek yoksa öğreneceği kavramlarımı? Ve neden yabancı dilde eğitim görmeye çalışıyoruz? Bu fikri kim pazarlıyor? Aklımıza hayatımıza sokanlar kim?

*****

Başka açıdan bakalım. Bu 1 yıl hazırlık için ödenen para ne kadar sizce? Gidip üniversitede zar zor çocuk okutmaya çalışan aileye sorun. Hem zaman hem de para kaybı. Peki, o harcanan para ile kaç dil öğrenilebilir biliyor musunuz? En az 3 dil. Dil kurslarıyla kıyaslayın. Ayrıca bu yabancı dilde eğitim kitapları nereden geliyor? Hocaları kimler? Hangi ülkelerin kasasına kaç milyon dolarlar giriyor?

*****

Bu kandırmacadan derhal uyanmamız gerek. Bizi kendi paramızla kendi okullarımızda üstelik kendi isteğimizle yabancılaştırıyorlar. Bunun bir tek adı var. O da sömürgecilik ve yayılmacılık. Zihnimizi lütfen bu akıl ve bilim dışı olaydan arındıralım. Bu okulların derhal ve hemen ana dilde eğitime dönmesi gerekmektedir. Onun yanında da sadece İngilizce değil dünyanın bütün dillerinden iyi yabancı dil eğitimi verilerek dil eğitimi çeşitliliğinin artılrılması zorunluluktur.

*****

Yazımın bu bölümünde Kenya’nın kurucusu olan Jomo Kenyata’nın o tarihi sözüne yer vermek istiyorum .”Misyonerler Afrika’ya geldiğinde bizim topraklarımız onların İncilleri vardı. Dua edelim dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda, bizim incilimiz, onların toprakları vardı”

*****

Biz bu saldırıyı savaş meydanlarında yendik. Şimdi ise eğitim, bilim ve kültür hayatımızda yenmek zorundayız.

Üçüncü bölümde görüşmek üzere.

Dipçe: Tüm analarımızın ellerinden öpüyorum ve bu eseri de onlara armağan ediyorum.”Analardır Adam Eden Adamı”.

Kıymayın Efendiler linki: