Mühendis Gözüyle'nin Bu Haftaki Konusu 'İklimlendirme Teknolojisi' Oldu

Pamukkale Tv ekranlarında her hafta farklı konu ve konukları ile seyircilerle buluşan Mühendis Gözüyle programının bu haftaki konusu İklimlendirme Teknolojileri oldu. Bu konuyu değerlendirmek üzere Fatih Yaşa’nın konuğu Makine Mühendisi Hüseyin Ök oldu.

‘Her klimayı her yerde kullanamıyoruz’

Klima tercihleri çok önemli. Kullanım amacına uygun seçilmesi gerekiyor, Şu anda alınan klimaların çoğu bireysel kullanıma uydun oluyor. Mümkünse proje aşamasında klimanın yerinin belirlenmesi, alt yapı oluşturulması, binanın yapısına göre belirlenmesi çok önemli. Her klimayı her yerde kullanamıyoruz. İş yeri için ayrı, evler için ayrı, düğün salonları için ayrı, resmi binalar için ayrı klima türleri kullanılıyor. Denizli Türkiye’nin en sıcak şehirlerinden bir tanesi. Şehrin her yerinde ihtiyaç olan bir durum. Eğer kendi evimiz için klimayı düşünüyorsak, ev yaparken bunu mimarımızla konuşmalıyız aslında. Daha sonra aklımıza geldiğinde kablolar çekiliyor, borular döşeniyor. kimi zaman prizlerden destek alınarak enerji sağlanıyor bunlar çok sağlıklı olmuyor’

‘İzmir ve Antalya gibi şehirlere göre Klima konusunda Denizli daha yavaş’

‘Biz bu işe başladığımızda pencere tipi klimalar vardı. Onlarda sadece soğutma yapılıyordu. Havalandırma özelliği de vardı. Çok gürültülü ve çok maliyetli idi. Elektrik tüketimi daha yüksekti. Onlardan sonra 200’li yıllarda split klimalara geçildi. Split klimalarda ilk çıkan makinalarda 22 gaz bulunuyordu. 22 gazlı cihazlar soğutma konusunda iyi ama ısıtma konusunda biraz daha zayıf kalıyordu. Hem çalışma prensibi olarak, hem kompresör tasarımı olarak hem de dış hava şartları olarak. Bizim Denizli Kışın karasal iklimin etkisinde bir şehir olduğu için kışları özellikler yüksek yerlerde daha soğuk hava daha çok hissediliyor. Her ne kadar sıcak bir yer olsa da kışın bir o kadar soğuk oluyor. Özellikle Tavas, Çal, Çivril Bölgeleri soğuk hava şartlarına maruz kalıyor. Bu açıdan bu işin gelişimi bizim şehrimizde biraz yavaş sürdü. İzmir’de ve Antalya gibi şehirlerde bu daha hızlı gelişim sağlıyordu.’