Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

(Özel) Manisa’da deri sektörü eski altın dönemlerini arıyor

1980-1990 YILLARDA YAŞADIĞI ALTIN ÇAĞI DÖNEMİ İLE MANİSA’NIN SALİHLİ İLÇE EKONOMİSİNİN EN ÖNEMLİ LOKOMOTİFİ OLAN DERİCİLİK SEKTÖRÜ GEÇMİŞİNİ ARIYOR. O YILLARDA 38 TABAKHANE VE 350 CİVARINDA DERİ KONFEKSİYONUNUN BULUNDUĞU SALİHLİ’DE, YAKLAŞIK 5 BİN KİŞİ BU İŞTEN EKMEK KAZANIRKEN, İLÇEDE ŞUAN 3 TABAKHANE VE ÇOK AZ MİKTARDA KONFEKSİYONCU BULUNUYOR.

1980-1990 YILLARDA YAŞADIĞI ALTIN

Manisa’nın Salihli ilçesinde 1980-1990 yılları arasında altın çağını yaşayan ve ilçe ekonomisinin en önemli lokomotifi olan dericilik sektörü geçmiş yılları arıyor. O yıllarda 38 tabakhane ve 350 civarında deri konfeksiyonunun bulunduğu Salihli’de yaklaşık 5 bin kişi bu işten ekmek kazanırken, ilçede şuan 3 tabakhane ve çok az sayıda konfeksiyoncu kaldı.

Manisa’nın Salihli ilçesinde bir dönem ilçe ekonomisinin lokomotifi olan dericilik sektörü eski altın dönemlerini arıyor. 1980-1990 yılları arasında 38 tabakhane, 350 deri konfeksiyonunun bulunduğu ilçede 5 bin kişi bu işten geçimini sağlarken, bugün 3 tabakhane ve az sayıda konfeksiyon kaldı. Bir zamanlar Bağımsız Devletler Topluluğu, Almanya, Macaristan ve Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracat yapan Salihli’de bugün ihracat tamamen durmuş durumda. 1990’lı yıllarda Salihli’de 34 tabakhane bulunduğunu, şuan ise kala kala 3 işletmenin faaliyet gösterdiğini belirten Hasan Hüseyin Yağcıköse, bunun Türkiye ve dünyadaki ekonomik krizden dolayı azaldığını söyledi. İşletmesinde 2010 yılına kadar 45 işçinin çalıştığını ifade eden Yağcıköse, “Günlük 2 bin kapasite ile çalışıyorduk. Şimdi nereye geldik, yüzde 10’a düştük. Şuan günde 200 deriye düştük. Aslında biz şuan para kazandığımız için değil, borçlarımızı ödemek ve 18-20 işçiyi istihdam etmek için çabalıyoruz ve çalışıyoruz. Bu iş nereye gidiyor? Çok fazla ümidimiz hem var hem de yok. Bu iş nereye gidiyor, baba, oğul, torun. Bu işte çok işçiyi istihdam edecek işler kalmadı. Şuan deri para yapmıyor. Tabiri caizse deri bugün hurda teneke oldu” dedi.

“Modern üretim yapıyoruz”

Üç nesildir dericilik mesleği ile uğraşan ailenin 3’üncü nesil üyesi olduğunu belirten Mustafa Halıcı ise, “Kendim deri mühendisiyim. Şuanki şartlarda günün modern teknolojiyi kullanarak deri ceket üretimi yapmaktayız. Özellikle Salihlimizde dericiler önceden çok fazlaydı. Ama şuan günün şartlarından dolayı bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar derici kaldı. Şuan iş az ama yapılan işler eskiye nazaran daha kaliteli ve daha iyi. Şuan chopper, cafe racer tarzı, normal günlük motosiklet kullananlar için özellikte deri mont ve yelek yapmaktayız. Klasik giyinen vatandaşlarımız için de üretim yapmaktayız” şeklinde konuştu.

“Dericilik Salihli’de hızla kan kaybetti”

1990’lı yılların sonlarında Salihli’de 300’ün üzerinde 400’e yakın irili ufaklı deri atölyesi bulunduğunu anlatan derici Şükrü Ali Eren de şunları söyledi:

“Şuan bu deri işletmelerinin çoğu kapandı. Şuan 30-40 atölye anca kaldı. Bunun sebebine gelince Bağımsız Devletler Topluluğu’nda çıkan krizler ve 2002 yılındaki krizden sonra hızla dericilik sektörü ve deri konfeksiyon sektörü Salihli’de kan kaybetti. Bunun için çok üzgünüz. Yetkililerden yardım bekliyoruz. O günleri mumla arıyoruz.”

“Dericiliğin yeniden canlanması lazım”

Yetkililerden dericiliğin yeniden canlanması adına destek beklediklerini belirten Eren, “Diğer eğitim kurumlarından, Çalışma Bakanlığından ihracata yönelik AR-GE çalışmaları için destek bekliyoruz. Bizim şuanki en büyük sıkıntımız kalifiyeli eleman sıkıntı yaşıyoruz. Bu konuda da Milli Eğitim Bakanlığından destek bekliyoruz. Salihli’den Bağımsız Devletler Topluluğu, Almanya, Macaristan ve Amerika Birleşik Devleti’ne ihracat yapıyorduk. Şuan hiçbir ülkeye ihracat yapamıyoruz. En son Amerika’ya ihracat yaptık. Şuanda ihracatlarımız tamamen durdu” ifadelerini kullandı.

“Göçmen olarak geldiğimiz Salihli’ye dericiliği getirdik”

91 yaşındaki Köksegen Eren, 1953 yılında Doğu Türkistan’dan göçmen olarak Türkiye’ye gelip yerleştiklerini söyledi. Göçmen olarak geldikleri Salihli’ye dericiliği de getirdiklerini anlatan Eren, “Biz dericilik sektöründen çok ekmek yedik, çok rahat ettik. Şimdi ise dericilikte geçmişi arıyoruz. Çünkü daha sıkıntılı durumdayız” dedi.