Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

TÜGİAD’TAN EKONOMİ SOHBETLERİ

Bu haberin fotoğrafı yok

TÜGİAD Ege Şubesi  Ekonomist Murat Sağman, Prof. Dr. Yalçın Karatepe ve Gazeteci Metehan Demir’in konuk konuşmacı olarak katıldığı “Dünya’da ve Türkiye’de Ekonomi ve Piyasalarla İlgili Son Gelişmeler ve Beklentiler?” konulu toplantı düzenledi.

TÜGİAD Ekonomi Sohbetleri  kapsamında gerçekleştirilen toplantının moderatörlüğünü  Türkiye Genç İşadamları  Derneği’ni Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş yaptı.

Konuşmacılar Türkiye ve Dünya yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirirken son dönemde ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler sonunda reel sektörün borç yüküne dikkat çekerken, ekonomide yavaşlama sinyallerinin geldiğini işaret ettiler.

Aynı zamanda toplantının moderatörlüğünü yapan TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş, ülkemizin içinden geçtiği sıkıntılı süreci daha iyi anlamak, hiçbir ekonominin küresel etkilerden muaf olmadığı bilinciyle dünya ekonomisini daha doğru kavramak adına bu etkinlikleri organize ettiklerini söyleyerek “Bu tarz toplantılar düzenleyerek hem üyelerimizin hem de iş insanların ufuklarını açmayı hedefliyoruz. Enflasyonla topyekün mücadelenin sürdüğü ülkemizin ekonomisini kavramak adına bu toplantılara devam edeceğiz” dedi.

DEMİR :” EKONOMİ, İÇ VE DIŞ POLİTİKA ARTIK İÇ İÇE “

İlk olarak söz alan gazeteci Metehan Demir gelişmeleri iki başlık altında Türkiye’nin iç ve dış siyaset sorunları altında incelediğini ifade ederek iç ve dış politikanın iç içe olduğunu ve artık kuramcıların ekonomininde bunlardan ayrı düşünülemeyeceğini kabul ettiğini söyledi.

Dış politika’da ABD ile ilişkiler, Rusya ekseni, Suriye’de yaşananlar, göç ve terör, AB ilişkilerinin ön plana çıktığını anlatan Metehan Demir iç politikada ise yerel seçim ve ittifak konusunun gündemde olduğunu söylerken Kıbrıs konusunun önümüzdeki dönemde dalga dalga önümüze geleceğine dikkat çekti.

SAĞMAN : ” ÜÇ ANA KONU VAR.  BÜYÜME, KUR, ENFLASYON  “

Yaşanan ekonomik gelişmeleri henüz kriz olarak görmediğini ancak reel sektörde borç krizi yaşandığını ifade eden Ekonomist Murat Sağman, “Türkiye’de üç tane ana konu var; büyüme, enflasyon ve kur. Türkiye borçla ve banka kredileriyle büyüyen bir ülke. İlk defa kredi büyümesi negatife çekti. Bu bir küçülme işaretidir. İki ya da üç çeyrek küçüleceğiz. Eğer doğru teşhis edersek içinden çıkmak kolay oluyor ama ‘bir şey yok’ dersek uzar. Ağustos ayında kur şoku yaşandı. Şu anda Türkiye’de yaşanan duruma ben kriz demiyorum ama reel sektörde borç krizi var. Benim açımdan ekonomik kriz, ekonomide küçülme işsizliğin artmasıdır. Şu an öyle bir durum yok. Rakamlar artıyor ama tam anlamıyla ekonomik krizden bahsedemeyiz. Şu an yaşanan kriz, reel sektör borç krizidir. Şirketler açısından sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Bunun ardından ekonomik kriz olma ihtimali yüksektir. Şu ana kadar hayatımda tüketici ve üretici fiyatlarının bu kadar ayrıştığını ilk defa görüyorum. Normalde 2-4 puandır şu an 22 puan. Kur biraz düzeldi ama yetmez. Türk Lirası’nın bugün olması gereken değer 4-4,5 civarındadır. Bugün kur 5,5; çok yüksek. Enflasyon açısından indirim kampanyaları etki yapar ama kısa vadede sonuç verir. Türkiye ekonomisi hala ithalata, dövize ve tüketime bağlı. Bunun yerine ihracat, üretim ve tasarruf yönünde gitmesi gerekiyor. Aralıkta bir faiz artırımı daha görebiliriz. Rahip Brunson bırakılmasaydı, kur bugün 6,5-7 seviyelerinde olurdu” dedi .

KARATEPE : ” KRİZ TANIMIMIZI DEĞİŞTİRELİM “

Doların 5,5 seviyesine gelmesi ekonominin iyileştiğinin işareti olarak bize anlatıldığını ifade eden ve  Dünyada artık krizlerin zamana yayılıp daha ağır etkiler yarattığını savunan Prof.Dr. Yalçın Karatepe, “Türkiye şu an ekonomik krizde. Sabah kalktığımızda her şeyin acayip şekilde bozulmasını bekliyoruz ama dünyada krizlerin şekli değişti. Kriz zamana yayılıp daha ağır etkiler yaratan bir forma dönüştü. Bizim için de bu geçerli. Kriz tanımımızı değiştirelim. Şu an suyun içerisinde haşlanan kurbağa gibisiniz. Haşlandığımızın farkında değilim. Isınana kazanın ısınmasını durdurmamız lazım. Türkiye’nin ciddi ekonomik sorunları olduğunu kabul etmemiz lazım. Özel sektör ve vatandaş gırtlağına kadar borçta. Şu anda Türk bankalarının vatandaşlardan 500 milyar dolar kredi alacağı var. Herkes borçta. Bir de Türkiye olarak 460 milyar dolar yurtdışına borcumuz var. Hepimiz bu kaynayan kazanın içindeyiz. Türkiye’de kredi riski reelize olmak üzere. Şu an Türkiye ekonomisi yavaşlama döneminde. Büyüme rakamlarına bakmayın. Biz buna kriz diyoruz. Ama şanslı olduğumuz taraflar da var. Kamu borcu hala yönetilebilir seviyede. 1 trilyon civarında kamu borcundan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.