Nöbetçi Eczaneler
Anda kalmak endişeden kurtulma yollarından biridir.
Anda kalmak da ne demek? Çok duyuyor olmalısınız bu ve benzeri cümleleri, “Anda kalın!”
An ne demek?
Anda kalmak ne demek?
“Zaman bu kadar hızlı ilerlerken anda nasıl kalırım? Bak, akreple yelkovan bile nasıl da koşuşturuyor saatin içinde. Ben nasıl duracağım.”
Anda kalmak durmak demek değil. Anda kalmak yavaşlamak demek, geriye bakmayı ve ileriye bakmayı bırakmak demek. Olanlar ve olacaklar için endişelenmeyi bırakmak demek.
‘Geçen hafta patron beni azarladı.’ diye düşünmekten vaz geçmek demek. Evet, patron seni azarlamış olabilir ama o geçen haftaydı ve bunu değiştirmek için hiç bir şey yapamazsın. Sürekli bunu düşünmek seni hasta etmekten başka bir işe yaramaz. Üzerinde bir kaç kez düşünüp neden olduğunu anlamak ve tekrarlanmaması için ne yapabileceğine karar vermek gerekir. Sonra da düşünmeyi bırakmak gerek. Zaten sürekli kafanda o sorun varken, verimli çalışamazsın. Ve yeni sorunlara fırsat yaratırsın.
‘İşten çıkarıldım.’ Şu anda bunun için yapabileceğin bir şey var mı, işe geri dönmeni sağlayacak veya olanları yaşanmamış sayacak? Yok. Öyleyse bunu sürekli düşünüp olayı daha da üzücü bir hale getirmene de gerek yok. Bunun sana hiç bir faydası olmaz. O olayı olduğu yerde ve zamanda, eski işyerinde ve o üzücü günde bırakıp artık ne yapabileceğine odaklanmalısın.
‘Deprem oldu.’ Evet oldu ve hepimizi çok korkuttu. Sürekli bu deprem korkusu ile mi yaşayacağız, yoksa gerekli önlemleri alıp hayatımıza devam mı edeceğiz? Korku bizi depremden korumaz.
‘Geçen kış çok hastalandım.’ Eee, ne yapalım. Geçen kış çok hastalandım diye bu korkuyu içimize hapsedip oturup ağlayalım mı? Hayır elbette. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yollarını bulalım ve hastalıktan korunmaya çalışarak hayatımıza devam edelim. Eğer yine hastalanırsak da, moralimizi yüksek tutup doktorun söylediklerini yapalım ve iyileşelim.
Anlatabiliyor muyum? Anda kalmak geçmişte olan şeyler için kendini üzmeyi, suçlamayı bırakmak demek. Her ne olduysa oldu, kimin yüzünden olduysa oldu. Gerekli dersleri ve gerekli önlemleri alıp, zihnimizden o rahatsız edici olaya ait düşünceleri uzaklaştırıp, hayatımıza devam etmek demek.
Geçmişi geçmişte bırakmak demek anda kalmak. Geçmiş için endişe duymayı bırakmak demek.
Bu kadarla da bitmiyor; gelecek için de endişe duymayı bırakmak demek.
Geçen kış çok hastalandım ya bu kış da hastalanırsam!
Ya yine işten atılırsam!
Ya yine deprem olursa!
Ya ben de coronaya yakalanırsam!…
Evet hepsi olabilir. Senin bunlar olacak diye düşünmen ve endişelenmen olmalarını engelleyecek mi? Hayır. Elinden gelen önlemleri alıp, hayatına devam etmen gerekiyor. Yoksa yaşamın, seni üzen ve geçmişte yaşadığın olaylar ile gelecekte olabilecekler arasındaki bir girdapta dönüp duracaktır.
Anda olmak endişelenmeyi bırakmak demek; hem geçmiş hem de gelecek için. Bugün elinde ne varsa onun kıymetini bilmek ve gelecekte elde etmek istediğin şeyler için çalışmaya devam etmek demek. Elbette bu çalışma bugünü kabusa dönüştürecek şekilde değil, içinde bulunduğun günün değerini bilerek ve onu koruyacak şekilde olmalı.
Unutmamamız gereken konu da bu işte. Bugün çok değerli ve tekrarı yok. Geçmiş geçti, artık onun için bir şey yapamam. Gelecek de henüz gelmedi. Elimde sadece şu an var. Öyleyse ona göre yaşamalıyım.
Gece ne kadar mutlu veya üzgün olarak uykuya daldıysanız, sabah da o kadar mutlu veya üzgün uyandığınızın farkında mısınız?
Ben sabahları mutlu uyanıyorum. Çünkü yatağa endişe ile girmiyorum. Sabah ola, hayrola diyorum!
