Zehra Başkaya Çavdar yazdı: Bu kış zor geçecek gibi

Zehra Başkaya Çavdar 15 Ocak 1969'da Antalya'nın Elmalı ilçesinde doğdu. Öğretmen olan babası Osman Başkaya'nın tayinleri sebebiyle çok sık şehir değiştirdi. İlkokulu Denizli'nin Çal ilçesinde Gazi ilkokulunda, liseyi Erzurum Nene Hatun Kız Lisesi'nde tamamladı. 1990 yılında Dokuz Eylül Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünden mezun oldu. 27 yıl boyunca İstanbul ve İzmir'de Uluslararası firmaların mali işler bölümlerinde çalışıp, yöneticilik yaptı. 2017 yılında profesyonel iş dünyasından emekli olup, yaşam koçu olarak çalışmaya ve kurumsal eğitimler vermeye devam etti. Özellikle çocukların ve kadınların eğitimi konusunda pek çok faaliyet gerçekleştirmiş olup, çalışmalarını sürdürmektedir. 2005 yılından beri denemeler ve öyküler yazmakta, gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktadır. İlk öykü kitabı “Mavi Pencereler” 2019 yılında yayımlanmıştır. Evli ve bir kız annesi olan yazarımız, İzmir'de yaşamaktadır.

Bu kış zor geçecek belli. Mevsimin ilk karları düştü bile güzel yurdumuzun pek çok yerine. Soğuk olacakmış bu kış, ‘çok soğuk olacakmış’ öyle diyorlar. Henüz buralar sonbahar bile olsa, bahar güneşiyle sıcacık. Balkon kahvaltıları bitmedi ama bilenler diyor ki, ‘çok soğuk olacakmış’. Hadi bakalım olsun da görelim. Zaten biz hazırlıklıyız bu kışın zor geçmesine.

Birbirine sarılamadıktan sonra, omzuna dokunup, yanağına küçük bir öpücük konduramadıktan sonra nasıl zor olmasın.

Kimi işini kaybetti, kimi kabuslarla uyanıyor geceleri kaybetme korkusuyla. Kimi çocuğuna alacağı defteri düşünüyor, neredeyse sevinecek bu hastalığa; çocuk okula gitmiyor ya, evdeki eski defterleri kullanabilir, nasıl olsa öğretmen görmeyecek.

Oysa nasıl sevinilir bu illete? Babasını kaybeden karşı komşuya baş sağlığına gidememişken ve o komşu yoğun bakımda olan annesini bile göremezken. Nasıl sevinilir bu hastalık illetine? Binlerce kişi hasta ve her gün binlerce kişi daha hastalanıyor. Pek çok yerden ölüm haberleri, yoğun bakım haberleri geliyor.

Bu kış zor geçecek belli. Ama hangi geceyi gördük de sabahı olmadı? Hangi kara kışta kaldık da bahar gelmedi? Hiç ummadığımız bir sabah aniden karşılaşmadık mı baharın ilk çiçekleriyle?

İlk o sabırsız erik ağacı gülmedi mi yüzümüze? Yorganın altından çıkarmaya çekindiğimiz burnumuz duymadı mı, ilk papatyaların kokusunu? Ve demedik mi “Aa bahar gelmiş!”

Evet sevgili dostlar, bu kış zor geçecek gibi. Ama bahar gelecek. Bunu hiç bir kötü senaryo engelleyemez. Yeter ki biz umudumuzu yitirmeyelim. Yeter ki bu zorlu günlerde üzerimize düşeni yapalım ve sürecin kolaylaşmasını sağlamaya çalışalım.

Evimizden çıkmayalım mecbur kalmadıkça.

Hem kendileri hem de sevdikleri için büyük risk altında olan çalışanlar, aman dikkat. O çok sevdiğiniz çalışma arkadaşınızdan biraz uzak durun. Maskenizi sakın ha sakın yüzünüzden çıkarmayın. Mümkünse 3 saate bir değiştirin. Temizliğinize dikkat edin. Çocuğunuz çoluğunuz için, eşiniz dostunuz için dikkat edin. Anne babanız için dikkat edin.

Alışveriş merkezlerinden uzak durun, market alışverişlerinizi toplu yapın.

Biz kendimizi korumadıkça kimsenin bizi koruyup kollayacağı yok. İşte o yüzden ısrarla söylüyorum ki, siz siz olun, kendinize dikkat edin.

Ayrıca gülümsemeyi de unutmayın. Maskenin altından bile olsa, zor da olsa gülümseyin. İçinizden gelmese de gülümseyin, bakın sonradan nasıl da gerçeğe dönecek gülümsemeniz.

Unutmayın aşı kadar etkili olan başka bir yöntem de gülümseyebilmektir. 

Yayınlama: 23.11.2020
A+
A-
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.