Zeki Güven Yazdı: Zengin Oldum

Merhaba sevgili okurlarım,

Sanırım zengin olmak istemeyen biri yoktur. Herkes zengin olmak ister. Şimdi hayal gücünüzü kullanın ve piyangodan on milyon liranın size çıktığını düşünün. Bununla neler yapardınız? Sizi duyar gibiyim, ‘’önce güzel bir ev, lüks bir araba, biraz çevremdeki eş, dost, akrabalara yardım, keyif alacağım bir iş, belki de dünya turu…’’ ne güzel bir hayal. Peki gerçekten de böyle mi oluyor? Zengin olmak bu mu? Bu zenginlik bana mutluluk verecek mi? Sevgi verecek mi?

Şimdi de bana kızar gibisiniz. Belki de hayalinizi tamamlamadan diğer sorularla kafanızı karıştırdım. Peki nedir zenginlik?

Zenginlik, varlıklı olma durumu, maddi her ihtiyacını karşılayacak güce sahip olma. Zenginliği iki alanda incelemek daha doğru olacak. Maddesel ve ruhsal olarak. Günümüzde herkes zenginlik kelimesini duyduğunda maddesel zenginliği anlar. Çünkü toplumda herkes maddi zengin olmak ister. Bunun gerçek nedeni ise toplumun doyumsuz hale getirilmesidir. İnsanlar öyle bir hale geldi ki; ihtiyacı olmayan, kültüründe olmayan, istediği, istemediği her şeye sahip olmak istiyor. Bu onları zengin olmak için çalıştırıp asında çıkar gruplarının kölesi yapıyor. Kişiler zengin olmak için çabalıyor, doyumsuz oldukları için daha çok çalışıyor ve zengin olamıyor. Bu seferde mutsuz olup hastalanıyor. Yukarıda on milyon liranın size çıktığını hayal etmenizi istemiştim.  Toplumda bir çok kişi şunu söyler ‘’para saadet getirmez.’’ Dünyevi insan ne kadar çok tüketirse o kadar çok tatminsiz olur. Tükettikçe daha fazla istemek ve daha fazla tüketince de daha da tatminsiz olur. Sonuçta insan kendini tüketmiş olur. Bu susamışlığın tuzlu su ile giderilmesine benzer. Tuzlu su içtikçe susamışlık artar ve daha çok su içmek istersiniz ve sonunda bu sizi öldürür.

Toplumda zengin olduğunu yani maddi gücünün yeterinden fazla olduğunu bildiğimiz kişiler sizin biraz önce yaptığınız hayallerin kaçını gerçekleştirebiliyor. Gerçekleştirdiği bu durumlar onları ne kadar mutlu yapıyor. Tanıdığım bir tekstil firmasının sahibi şunları söylemişti. ‘’Benim işim gerçekten de çok zor. Fabrikamda 1000 kişi çalışıyor, ortalama her birinin 2 çocuğu var, yani en az 4000 kişiden sorumluyum. Bu fabrikayı yönetirken çok dikkatli olmam gerek. Atacağım yanlış bir adım ya da karar 1000 aileyi etkileyecek. Bu anlamda sorumluluğum çok fazla.’’ Bu kadar maddi imkanlar içinde kendine zaman ayırıyor musun? Mutlu musun? dediğimde; ‘’Maalesef, evime bile ayda sadece 10 gün ayırabiliyorum. Çocuklarım beni misafir gibi karşılıyor. Sürekli seyahatlerim var, hatta hasta olma lüksüm bile yok’’ yanıtını verdi. Peki bu zenginlik mi?

Asıl zenginlik ruhsal zenginliktir. Hiçbir şeyi olmayan insan aslında dünyalara sahiptir. Siz ebedi ruhi bir varlıksınız. Ruhunuz evrensel bir zenginliğe sahiptir. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde içinizdeki öze ulaşarak zenginliği keşfedecek ve bunun tadını çıkaracaksınız. Gerçek zenginliğin adı huzurdur. Huzur zihnin susmasıdır. Yani anda kalmak ve şu anın keyfine varmaktır. Maddi zenginliğe sahip insanlarda huzur yoktur. Onlar sürekli zenginliğini kaybetmemek için çaba harcar. Aslında huzur için çabaya gerek yok. Zihin susunca ve siz anda kalınca huzur size akacak. Bunun için çabanız olmayacak ve huzurlu olacaksınız. Bu huzur sizde sevgiyi uyandıracak. Herkesi ve her şeyi koşulsuzca seveceksiniz. Bu sevgi gücüyle dünyalar sizin olacak. Ve siz zengin olacaksınız. Ben ZENGİN OLDUM!