Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Arif Balkanay yazdı: Eylül

Eylül de gitti işte…

Eylül de gitti işte… Ayaklarını sürüye sürüye, yapraklarını döke döke eylül de gitti. Külrengi bulutlar toplaşmaya başladı bile… Yakında, çok yakında kusacaklar; ince ince kirli yağmur olup kusacaklar önce. Sonra boran, sonra tufan olup dört bir yanı ateşe boğacaklar. Sicim gibi, yağlı urgan gibi dört bir yana, dört bir yana korku salacaklar. Yumruk kadar dolu olup tepesine tepesine vuracaklar kimsesizlerin, kör bir balyoz gibi… Dereler!.. Doldurulup üstüne yol yapılan, göğe kadar uzanan kuleler dikilen dereler isyan edecek önce, taşacak taşacak… Yollar yarılacak, cam kuleler yıkılacak… Toprak yarılacak. Dağlar, denizler, ovalar yarılacak. Toprağın kalbi kırılacak!.. Tabiat ana öcünü alacak… Hem de en önce senden öcünü alacak!

Ben kirletmedim ki, diyeceksin, dereleri ben doldurmadım, kuleleri ben dikmedim, ormanları, ormanları ben yakmadım ki… Neden bana bu zulmün, diye soracaksın. Cevabı acımasız olacak; sele ilk sen kapılacaksın, otomobilin, evin bir kibrit kutusu gibi yitip gidecek, şehirler, ah şehirler… O kibrit kutularının altında ilk sen kalacaksın…

Toprak yarılacak, ovalar, dağlar, denizler, şehirler yarılacak… O, onlar; yüzen kalelerine, uçan kalelerine, saray kalelerine sığınacak ve lale devrini yaşayacaklar… Seni mi? Seni asla umursamayacaklar.

Olmaz ki! Bu kadar da olmaz ki diyerek ayağa kalktığın vakit… İşte tam da o vakit; elinden tutarsan yitip gidenlerin; derelerin, ırmakların, ovaların, denizlerin, ormanların elinden tutabilirsen… Ah bir tutabilirsen şehirlerin, kimsesizlerin elinden… Kadife kaplı koltukları tekmeleyip kadife yüreklilere ulaşabilirsen… Ah bir ulaşabilirsen… İşte tam da o vakit saraylar yıkılır, saltanatlar da çöker!..

Eylül de gitti işte… Ayaklarını sürüye sürüye, yapraklarını döke döke eylül de gitti. Peki sen, sen nereye gidiyorsun böyle?