Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Denizli’de Avdan iptal oldu ama.. Şimdi de tarım arazilerinde jeotermal kaynak aramak isteniyor!

Denizli’nin vicdanı Avdan Termik Santral projesinin iptal edilmesinin ardından bir nebze olsun rahatlarken, Denizli Valiliği’nin Tavas Altınova Mahallesi ve Çiftlik Mahallelesi’nde tarla vasıflı tarım arazisine jeotermal kaynak arama faaliyeti projesine ÇED gerekli değildir.’ kararı vermesi vicdanları yine rahatsız etti.

Denizli'nin vicdanı Avdan Termik

Tavas’ın Avdan Mahallesi’nde yapı iptal edilen termik santralin ardından Avdan Pratformu Sözcüsü Cüneyt Zeytinci bölgede doğaya, üretime zarar verecek bir kararı daha kamuoyuna duyurdu. Zeytinci ”T.C. Denizli Valiliği, Denizli İli, Tavas İlçesi, Altınova Mahallesi ve Çiftlik mahallelerinde tarla vasıflı 4.772,49 hektar tarım alanında 29 Mayıs 2020 tarihinde proje tanıtım dosyası sunulan jeotermal kaynak arama faaliyeti projesine ÇED gerekli değildir kararı verdi. Bu karar T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sitesinde 12 Haziran 2020 tarihinde yayınlandı” dedi.

Bölgeye yapılması planlanan alan hakkında bilgi veren Cüneyt Zeytinci “ÇED alanının 630 m güneyinde Altınova Mahallesi, 260 m kuzeyinde Çiftlikköy Mahallesi yer almaktadır. 816,50 hektarlık ÇED alanı içerisinde toplam her biri maksimum 1480 m derinliğinde 100×100 m2’lik alanda Rotary Sulu Sistem Sondaj Makinesi ile 20 adet sondaj çalışması yapılması yapılacaktır.

Söz konusu proje için belirlenmiş olan ÇED alanı; içerisinde her bir poligon sondaj alanı 10.000 m2 olan, toplam 200.000 m2 alan içerisinde 20 poligondan oluşmaktadır. Proje kapsamında toplam 200.000 m2’lik alandan bitkisel toprak sıyrılacaktır. Tarıma elverişli 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakasının ortalama olarak 100 ile 1000 yıl arasında oluştuğu bilinmektedir. Altınova ve Çiftlik mahallesinde Jeotermal kaynak arama amaçlı yaklaşık 6.000 yılda oluşan verimli bitkisel toprak tabakası yüzeyden sıyrılacak ve zarar görecektir” sözleri ile durumun vehametini ortaya koydu.

DSİ olumlu rapor vermiş

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sitesinde yayınlanan raporu yorumlayan Mimar Zeytinci “Jeotermal faaliyet kapsamında su kaynağının bulunması ve yatırım yapılmak istenmesi durumunda 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu kapsamında yeniden izin alınacaktır.

T.C. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 21. Bölge Müdürlüğü 17.Nisan.2020 tarihli yazısı ile,Belirli hususlara uygun davranılması şartıyla faaliyetin gerçekleştirilmesinde Bölge Müdürlüğümüzce sakınca bulunmamaktadır denilmiştir” dedi.

Orman müdürlüğü görüş bildirdi

Zeytinci değerlendirmesine devamla “TC.Denizli Tarım ve Orman Müdürlüğünün 24 Mart 2020 tarihli yazısı ile, Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesinin 5. fıkrası gereği ilgili web adresinden Bakanlığımız TAD Portal (Tarım Arazileri Değerlendirme Portalı) Sistemine giriş yapıldıktan sonra müracaat edilmesi gerekmektedir ifadesi yer almaktadır.

Jeotermal santrallerin oluşacak mikro klimadan etkilenebilecek ürünlerin bulunduğu tarım alanlarından uzak kalması, ovalık kesim dışında faaliyet göstermesi gereklidir. Bu nedenle dünya ülkeleri, JES’leri tarım alanlarından, yerleşim yerlerinden uzakta 4’üncü sınıf tarım alanlarında yapıyor.

Jeotermal santrallerin havaya saldığı buharda yoğun karbondioksit, metan gazı, bor, arsenik ve hidrojen sülfür gazı bulunuyor. Bu zehirli akışkanlar bir süre sonra çökerek toprağı zehirliyor. Çürük yumurta kokusuna benzer bir koku ile halk bu bölgelerde duramaz hale gelecektir. Aynı zamanda açığa çıkacak kükürtdioksit asit yağmurlarına sebep olacak, ağaçlar, bitkiler, göletler ve akarsular direk etki altında kalacaktır” dedi.

Zeytinci, Jeotermal elektrik santrali su kalitesinde de ciddi kirlenmeye neden olacağını, yeraltı kaynaklarından pompalanan suyun, işlem sırasında içeriğindeki kükürt ve tuz nedeni ile boru içerinde etkileşime girerek suda kirlenmeye neden olacağını ve kirlenen su tarım toprağını, içme suyunu kirletip canlıların yaşamına zarar vereceğini söyledi.

Kaynak: Aynahaber