Nöbetçi Eczaneler
Bitemedin gitti 2020.. Suriyeli mülteci sorunları derken dünyayı kasıp kavuran birçok cana mal olan pandemi çıkar, pandemi derken komşu ülkeler arası savaş çıkar, en son ekonomi patladı patlıyor derken.. İzmirde yer gök sarsılır ve şiddetli bir deprem olur.
Hem ne sarsılma.. Doğup büyüdüğüm ve hala yaşamakta olduğum bu güzel şehir bir öğle vakti ansızın sallanır. Herşey bitti artık tamam denilen, panik, heyecan ve acıyla birlikte en uzun süren, şiddetli bir deprem yaşadı İzmir halkı maalesef.
Kayıplar gün be gün artmakta, kalbimiz enkaz altından gelecek bir ses bir canda. Bir umut daha haydi diyerek canla başla mücadele eden görevliler ve araştırmada destek olan küçük candostları..
Hani sokakta elinizin tersiyle ittiği, hoşt diye ötelediği, hatta yolda çarpıp arkasına bile dönüp bakmadan gittiğiniz o candostu köpekler kaç canın sesi oldu, kaç canlı kurtarıldı sayelerinde, keşke bilseniz…
Peki sizce neydi bu ölümlerin sebebi? Ben coğrafya kaderdir diyip bu işi kadere maalesef bağlayamayacağım. Alt kattaki dükkanını büyütmek için kolon kiriş gibi taşıyıcı yapı elemanlarını kesen o dükkan sahipleri, sizden başlayacağım. Sonra, zemini elverişsiz olduğu halde binaların güç kapasitesini aşacak şekilde yapılandırma yapan ve malzemeden çalıp 1 ev daha fazla satayım diyen siz müteahhitler.. İmar affını çıkartanlar ve buna sevinip dört köşe olan, 4 kat izinli yere 8 kat yaptıran siz ev, arsa sahipleri.. Siz bugün kaç kişinin canına kıydınız haberiniz var mı? Kaç gencin, kaç ailenin, kaç yavrunun, kaç anne babanın canına ve hayatına mal olduğunuzun…
Şimdi oturup düşünmek lazım.. Doğru kişiler yanlış yerde, yanlış kişiler doğru yerde oldukça; Bugün İstanbul, yarın Van depremi de olur, İzmirde olur. Çünkü deprem öldürmez, bu binalar öldürür.
Ve o ateş, sadece düştüğü yeri yakar. Duyarlı maskesi takmış duyarsızlar asla yanmaz bu dünyada.
Enkazda kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına sabır dilerim. Son kişi çıkana kadar hepimiz enkaz altındayız, bunu bilin isterim.
