Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Erdal Yeniçeri yazdı: Birgi Köyü

Tarihi Birgi Kenti Antik

Tarihi Birgi Kenti Antik çağlardan beri, birçok medeniyete ev sahipliği yapan  sırasıyla; milattan önce 750-680 yılları arasında Frig Uygarlığı, milattan önce 680-546 yılları arasında Lydia Uygarlığı, Pers Krallığı, Bergama Krallığı, ve Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında bulunmuştur. Bizans Döneminde önceleri –kule anlamına gelen- Pyrigion adıyla bilinen Birgi daha sonraları Christoupolis adını almıştır. Anadoluda Beylikler döneminde ise Aydınoğulları Beyliği’nin hakimiyeti altında bulunan Birgi XIII. ve XIV. yüzyıl boyunca aynı beyliğe başkentlik yapmıştır.Ayrıca UNESCO dünya mirasları listesinde de yerini almıştır.

BİRGİ KÖYÜ NEREDE

TARİHİ

Birgi İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı bir köydür.İzmir’e 114 km uzaklıktadır.

İzmir İli, Ödemiş İlçesi’nde yer alan Birgi, sırasıyla Frig Uygarlığı (MÖ 750-680), Lydia Uygarlığı (MÖ 680-546), Pers Krallığı, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu hakimiyeti altında bulunmuştur. Kent Anadolu Beylikler döneminde, 13. ve 14. yüzyılda Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmıştır. 1426 yılında ise kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Birgi, kendine has geleneksel mimari dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşim yerlerinden biridir. Konakları, camileri, türbeleri, medreseleri, hamamları, çeşmeleri ve daha birçok eseriyle, beylikler döneminden başlayıp günümüze ulaşmış çok sayıda tescilli yapıya sahiptir. Beldede geleneksel mimari dokuyu en iyi biçimde yansıtan iki mimari yapı; ahşap süsleme ağırlıklı mihrabı ve minberiyle döneminin en başarılı örneklerden biri olan Ulu Cami ile ahşap işçiliği ile dikkat çeken Çakırağa Konağı’dır.

GEZİLECEK YERLER

ÇAKIRAĞA KONAĞI

Ege bölgesindeki ilk yapılaşmadaki mimari üslubu korunmuş ender konaklardan biri olan Çakırağa Konağı, Şerif Aliağa tarafından yaptırıldığı genel kanıdır. Uzun yıllar harap bir durumda kaldıktan sonra 90’lı yılların başında restore edilip müze haline getirilen Çakırağa Konağı Türk mimarisinde Osmanlı gündelik yaşamının anlaşılmasında önemli bir kaynaktır.

Ahşap Türk evlerinin en güzel örneklerinden olan Konak, çiçeklerle bezeli bahçenin ucunda, yoldan görülmeyecek şekilde yüksek duvarlarla korunmakta, 1761 yılında zengin bir tüccar olan Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan konak üç katlıdır. Alt katta taşlık, mutfak, ahır, misafir bekleme odası vardır. İkinci kat kışlık kullanıldığından daha korunaklıdır.Bütün odaların geniş bir sofaya baktığı konak, şömineyle ısınmaktadır. Odalardaki duvar ve tavan süslemeleri kalem işleri, ahşap oymacılık kayda değerdir. Misafir odalarında yıkanma bölümleri vardır. Merdiven kapağını kaldırarak üçüncü kata çıkılmaktadır (yazlık kat). Daha aydınlık ve kalem işleri bakımından daha zengin olan katta, iki de duvar resmivardır.
Çakıroğlu Mehmet Bey, biri İzmirli, diğeri İstanbullu iki hanımla evlenmiştir. Hanımlar memleket hasreti çekmesin diye, odaların duvarlarına İzmir ve İstanbul’un birer görüntüsünü yaptırmıştır. Resimler, hem kentlerin o günkü görüntülerini vermesi açısından, hem de resim sanatı yönünden son derece önemlidir. İçi olduğu kadar dışı da çiçek ve motiflerle bezeli konak pek çok turistin ilgi odağı konumundadır.

1977 yılında T.C. Kültür Bakanlığı tarafından restorasyona başlanmıştır. 1983 yılında çevresi kamulaştırılarak özgün mimari dokunun korunması sağlanmıştır. Birinci dönem restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları 1993 yılında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İzmir Anıtlar Genel Müdürlüğü, İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından tamamlanmıştır.İç düzenleme ve teşhir çalışmaları İzmir Arkeoloji Müzesi ve Ödemiş Müzesince yapılmıştır.

BİRGİ ULU CAMİİ

İnşa kitâbesinden 1312 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey tarafından yaptırıldığı anlaşılan yapı Aydınoğulları’nın ilk camisi özelliğini taşır. Kuzeybatı köşesinde vaktiyle yer alan medrese ve batı tarafındaki Aydınoğlu Mehmed Bey’in türbesiyle bir külliye düzeni içinde inşa edilmiştir. Kündekârî tekniğindeki ceviz minberi 1322 tarihinde Muzafferüddin b. Abdülvâhid adlı usta tarafından yapılmıştır. Birgi Ulu Camii, dış cephe düzeni çift sıra pencereli, dışa açık, daha hareketli cephe tasarımlarıyla çarpıcı, kayda değer bir özellik göstermektedir. Malzemesi ve özenli işçiliğiyle öne çıkan doğu cephesinin düğümlü geçmeli, dilimli kemerli dekoratif mermer pencerelerinde Memlük mimarisinin etkileri görülmektedir.

AYDINOĞLU MEHMET BEY CAMİİ

İzmir İli, Ödemiş İlçesi, Birgi Aydınoğlu Mehmet Bey Camii’nin üzerinde bitkisel süslemeler ve dua yazıtı bulunan minber kapısının 15 Mayıs 1993 tarihinde çalındığı tespit edilmiştir.

Yurtiçinde ve yurtdışında aranan minber kapısı Londra’da bir operasyon sonucu bulunmuş ve 11 Kasım 1995 tarihinde ülkemize getirilmiştir.

DİĞER GEZİLECEK YERLER

  • Aydınoğlu Hamamı …
  • İmam-ı Birgivi Türbesi. …
  • Sandıkoğlu Konağı …
  • Birgivi Mehmet Efendi Medresesi. …
  • Karaoğlu Camii.

BİRGİ’DE NE YENİR

Yöreye özgü özel yiyecek yapılmamakta fakat gördüğünüz yerlerde yemek yiyebilirsiniz , biz hakkımızı kahve içmekten yana kullandık.

KONAKLAMA YERLERİ

Kadılar Paşazade Konağı

Birgi Ata Konağı

Birgi Otel Saliha Hanım Taş Konak

Derviş Ağa Konağı

Yeni Gelin Evi Birgi

Birgi Çınaraltı Pansiyon

Bunların tümünde konaklama yapabilirsiniz. Hepsi merkezi konumda ve temizdir.

YAPMADAN DÖNME

Tarihi evlerin olduğu sokaklarda gezintiye çıkmadan

Çakırağa konağını gezmeden

Sandıkoğlu Konağını gezmeden

Aydınoğlu Mehmet Bey camiini ziyaret etmeden

Bol bol fotoğraf çekmeden

Keyif kahvesi içmeden

Dönmeyin …