Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Gülbeyaz Kanber yazdı: Montessori Dünyasında Çocuğun Bütününün Eğitimi

“Önemli olan çocuğun tüm

“Önemli olan çocuğun tüm kişiliğini bütünü ile geliştirebilecek ilgiyi uyandırmak.”

Dr. Maria Montessori

Dr. Maria Montessori’nin çocuğun tüm gelişimine odaklandığı ile ilgili duyumlar alıyoruz. Fakat bunun anlamı nedir? Çocuğun tüm gelişiminin diğer eğitim sisteminden farklı oluşu nasıl düşünülmeli? Dr. Maria Montessori yaşamış olduğu dönemin çok ilerisinde düşünen bir doktor, psikolog,antropolog ve eğitimci idi. Endüstri devrinde okulların rolü, yaşadıkları ülkeler için daha çok üreten işçiler oluşturmaktı. İtalya’da yaşadıkları Mussolini döneminde her bir kişi ulaşamadıkları bölgedeki ihtiyaçları karşılamak için var oldular. Otoriteye hiç bir itiraz edilmeksizin itaat edilmesi beklenirdi. Dr. Maria Montessori oluşturmuş olduğu Montessori eğitim felsefesinin faşist eğitim sistemine dönüştürülmesine izin vermemiştir. Barış içinde olan bir toplum oluşturmak için çocuğun bütününü fiziksel, duygusal ve sosyal zekası, dikkati alınması gerekliliğine inanmış ve Dr. Maria Montessori barış ve eğitimin sonucunun savaş olmadığına inanmıştır. Başka bir deyişle eğitimin en başlıca amacının mutlu, üretken ve hayatı dolu dolu yaşamak için gerekli becerilerin geliştirilmesi olarak ifade etmektedir. Bilim ve sosyal bilgileri anlamak keşfetmek için doğada olması sadece öğreneceği konuyu canlı kılmaz ayrıca öğrenmenin gerçek değerini ortaya koyar. Çok basit bir örnek verecek olursak  bir bitkiyi bahçeye dikmek için matematiksel, botanik ve besin bilgisine ihtiyacımız vardır.

        Çocuğun bütününün eğitiminde bilgiyi bölümlere ayırmamalıyız ve bunun sonucunu  nesilden nesile görürüz. Çocuğun bütününün eğitimi onun doğal olarak öğrenme merakını ve öğrenmesinin arkasında yatan gerçek amacı ile bütünleşmektir.Çocuğun tümünün eğitimi vücut ile zihin arasındaki bağlantıyı anlamaktır.

Öğrenme olması için hareket gerekir ve tüm duyularımız ile beynimizdeki snapslara  yol açılmadan öğrenme gerçekleşmez. Öğrenme ayrıca 12. sınıfta ve 18 yaşında biten bir süreç değildir. Hayat boyu devam eden bir süreçtir. Eğitime bütüncül yaklaşım, yeni bir yaklaşım değildir. Montessori eğitim felsefesinde de bütünsel eğitimin babası olan Sokrates şuna inanmıştır; Eğitimdeki özgür yaklaşım, insanın ruhu ve zihnini geliştirir ve eğitir. Sokrates, doğrunun ancak sorgulanarak, tartışılarak ve münazara yapılarak bulunduğuna inanmıştır. Çocuklarımızı teşvik edebiliriz ancak dikte edemeyiz. Bir şeylere değer vereceksek sadece doğru yada yanlışa göre değil ona verilen çabaya göre değer verilmelidir. Her şeyden önemlisi her bir çocuğun önemini ve farkını dünyada toplumda bulunduğu yerde özel yerini tanımalıyız ve saygı duymalıyız. Bugünkü modern eğitim sistemininde eğimcileri zorlayan durumlardan bir tanesi çocukları 21’inci yüz yıla rekabet edebilen işçiler olabilmesine odaklanılmasıdır. Akım öyleki henüz gerçekte olmayan mesleklere  göre  çocuklar yetiştirilmek istenilmektedir. Günümüzdeki eğitimciler eğitim  metodunun  geçerliliği eskimiş bugün kullanılamaz durumdaki eğitim metodlarını hayal bile edemeyeceğimiz mesleklere hazırlamak için çocuklar üzerinde kullanmaktadırlar. Bizler çocuklarımız problemlerini çözebilen , zekasını yaratıcı düşünmek için kullanan bireyler olabilmeleri için eğitim vermeliyiz.

              Çağdaş eğitimin hedefi sadece çocuğu Üniversiteye girmesini sağlamak değildir.