Nöbetçi Eczaneler
Kovid-19 virüsü Çin’de 11 bin kişinin yaşadığı Wuhan şehrinden çıktığı düşünülmekte ve tüm dünyaya yayılmıştır. Asyadan çok hızlı bir şekilde yayılmaya başlayan Çin’in içindeki vaka sayısı ilk olarak Avrupa ve Amerika olarak altı kıtaya yayılmış virüsün yayılması ile savaşı zorlaştırmıştır. Açıklanan vaka sayılarına göre cuma günü dünyada 6 kıtada bir milyonun üzerinde 172 ülkeye yayılmış ve şu ana kadar 57 bin kişi hayatını virüs sebebi ile kaybetmiştir.Türkiye’de 23,934,Avrupa’da 119,000, Amerika’nın her eyaletinde hızla vaka sayısının artığı 311,000 kişinin pozitif çıktığı ve 8499 kişi hayatını kaybetti bilgisi verildi tabi ki dünyada bu sayılar net olarak bilinmemektedir.Dünyadaki tüm açıklanan vaka sayıları halk sağlığının ciddi bir sorunla karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Hayatımızın her alanında değişiklik yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Zaman bir arada olma zamanı, zaman duygusal süreçten çıkıp düşünme, zaman önümüzde ki sadece ülkemizin değil tüm dünyanın sorunu olan Kovid-19 ile mücadele zamanı, zaman stratejik planlamaların yapılmasının zamanı. Planlamaların bizlere sadece farklı açılardan yardımcı olmakla beraber bizlere ileriye bakmak için sunulan bir fırsat olarak bakılmalıdır.
Aileler çocukların okulları güvenle eğitimlerini alabilecekleri bir yer olarak görürken şu anda evler güvenli olarak eğitimlerini alma konumundan çıkarak yaşadıkları yer olan ev okula dönmüştür. Yaşanan süreçte karar vermek tabi ki kolay olmayacak ve uzun bir sürece yayılacak.Eğitim her bir bireyin hakkı ve temel ihtiyacıdır. Eğitim hakkını ve ihtiyacını tanıma Korona virüsü sürecinde okulların çocuk ve ailenin eğitim ihtiyaçlarını gidermesi , sağlıklı kalabilmelerine yardımcı olmaları çocuklarımızın haklarını ve ihtiyaçlarını tanıdığının bir göstergesidir. Sosyal izolasyon ile yaşanan bu süreçte evlerimizin okul rolünü döndüğü adaptasyon sürecinde uzaktan eğitim evde eğitime elçi olarak ne tür çalışmalar yapılıp yapılamayacağını da görmemizi anlamamıza gerek eğitimciler gerekse anne ve babaların görmesini sağlayacaktır.
Denizli Montessori Eğitim, Kültür ve Gelişim Dernek Başkanı Gülbeyaz Kanber, Dünyadaki Amerika, Çek Cumhuriyeti, Kanada gibi ülkerde bulunan Montessori dernekleri, okullar, okul idarecileri, öğretmenler , aileler ve çocuklar Korona- virus sürecini yönetmek için birlikte telekonferans yöntemiyle ” Leading in a Time of Crisis” kriz sürecini yönetmek, ” Çocuklar ile Belirsiz Süreçte Sevginin Dili ve Empati” , ” Montessori Ailelerinin Biraraya Getirilmesi” ,” Aile iletişimleri”, ” Montesssori Çağı”, ” Sanat ile Stresi Azaltma”, Kriz döneminde ve sonrasında Okulların Bütçe Çalışmaları” gibi konular ile haftalık ve günlük zoom toplantıları aracılığı ile okul idarecileri, öğretmenler ve ailer bir araya gelerek dünyadaki süreçi yönetme çalışmalarına katılmakta. Telekonferans yöntemi ile yapılan toplantılarında Dünya’da bu olaylar dışarıda olurken çocuklarımız ile nasıl konuşmalıyız? Anne- baba olarak kendi kaygılarımız ve korkularımız, duygularımızın ne kadarını çocuklarımız ile paylaşmalıyız?Çocukların kaygı ve korkularını ifade edebilmelerine nasıl yardımcı olabiliriz? Gelecekte neler olabileceğini göremediğimiz bir süreçte çocuklarımıza nasıl umut verip teşvik edebiliriz? Kovid -19 krizinde hangi yaş grubuna ne kadar bilgi paylaşmalıyız? Çeşitli konular ile katılımcıları bilgilendirmektedir.
Dr. Maria Montessori eğitimin aile, öğretmen ve çocuk ile iş birliği içerisinde olarak gerçekleşebileceğini inanmıştır. Çocuğun gelişiminde bu faktörlerden bir tanesinin eksikliği, zayıflaması gelişimlerine olumsuz yansımaktadır. Aile ile iletişim öncelikli olmalı buradan yola çıkarak çocuklarında yardımcı olabilmeleri için karar veren değil yol gösteren, öneren durumda olmalıyız. Ailenin, eğitimcinin ve çocuğun vermiş olduğu enerjiyi ve ışığı korumalıyız. geçirmekte olduğumuz zaman diliminde yargılamadan nasıl düşündüğümüzü ve hissettiğimizi ifade edebilmeliyiz. Verilen cevaplardan çok soruları önemsemeli,enerjimizi konuşmaktan dinlemeye, iletişim kurarken gücün güç üzerine çıkmamasını dikkat edilmeli. Öyle bir süreç ki Montessori okullarında nelerin olduğunu algılama süreci. Öğrenmek için dizayn edilmiş bir çevre, kendi hızlarında öğrenebilecekleri bir zaman, farklı yaş grupları ile bir arada olarak edinilmiş tecrübeler, deneyimler, çocuklarımızın bir birlerinden öğrenebilecekleri bir metot ve hayata hazırlama. Yaşamış olduğumuz bu süreçte ailelerin bir birbirleri ile iletişim kurmaları gerektiğini, çocukların zoom aracılığı sadece birbirlerini görmesinin yeterli olmayacağını arkadaşlarını yüz yüze görmeleri gerektiğini ve öğretmenleri ve arkadaşları ile iletişim içinde olmaları ihtiyacını ortaya koymuştur. Çocuklarımız tabi ki okula dönen yaşam alanlarında bağımsız olarak istedikleri çalışmaları kendi hızlarında yapıp gösterebilmektedirler. Günün sonunda zoom bağlantıları ile yaptıkları çalışmaları paylaşmaları ailelerin eğitimde çocukları için sorumluluğu alabilme ve başarma duygusunu sağlamaktadır. Yaşanan korona krizine kararlar ve planlamalar yapılmaz ise kizin ortasında kalınacak. Bilinmeyen her gün değişen ortamda soruları bulmak ve bu soruları cevaplamak yaşanan kaygı ve korkuları yok eder. Üzerinde durulması gereken en önemli konulardan bir tanesi çocukların bilgisinden çok duygusal durumları ön plana çıkarılması gerektiği dikkati alınmalı.
Dünyada yıllardır standart testler ile öğrencilerin yerini belirleme, okullarda mevcut rekabet ortamından ve diktatik yaklaşımlar, eşit olmayan neredeyse sanat ve müzik çalışmalarının müfredat dışında bırakılmaya çalışarak , teneffüs saatlerinin azlığı, sosyal ve duygusal gelişimlerini ve durumları hiçe sayarak, fiziksel hareketleri kısıtlanarak daha çok çocukların öğrenip öğrenmediklerine yönelik pahalı testler rafa kaldırılarak bu krizden amacımız sadece çıkmak değil daha iyisini nasıl yapmamızı düşünmek için bir zaman çocuklarımız için, geleceğimiz farklı eğitim metotlarına adapte olabilmemiz için bir zaman dilimi. Her bir okulun farklı soruları ve yaklaşımları tabi ki olacak. Korona-19 hayatımızın her alanına bizi felç etmesi ve kırmızı ışığı yakması içinde bulunduğumuz karanlık süreçten çıkmak için geleneksel düşünme modelinden sistematik düşünme modeline geçmemize yardımcı olacak.