Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Gülnur İspir Yazdı: Toplum Bilinci

Bir kaç yıl önce

Bir kaç yıl önce sabah kahvesi için oturduğum kafeteryanın birinde radyodan haberleri dinledim. Terhis olmuş askerlerimizi taşıyan otobüse pusu kurmuşlardı hainler.Otobüse molotoflarla saldırılmıştı.Yanan otobüsten canını kurtarıp inmeye çalışan yavruları makinalıyla taramıştı teroristler.Bir çocuğumuz bile canlı kurtulamamıştı.Yüreğim sökülüyor sandım o ara. Kafede oturan diğer müşterilere baktım.Belki radyonun kısık sesini duymamıştı kimse. Kimsede farklı bir hal yoktu. ” Askerlerimizi vurmuşlar,cayır cayır yakmışlar ” dedim hıçkırıklar arasından. ” Ah yavrularım, Rabbim mekanlarını Cennet eylesin ” dedi bi teyze zeytinini ağzına atmadan önce. Baş sallamalar vah tühler eşliğinde yudumlandı çaylar. Zor attım kendimi dışarı.Herkes aynı değildi ya sokaklarda yas heran başlayabilirdi.Hem ağladım hem yürüdüm. Yeniydi olay anca duyulurdu.Yas ilanı eni sonu yapılırdı.Esnaf kepenk kapatır yıllardır süren savaş olmayan savaşa bu defa tepkiler yağardı.Tüm sirenler çalınır yavrularımıza saygı duruşu yapılır,insanlar yemeden içmeden kesilir…………

Öyle ya vatan görevini bitirmiş yavrular ana kucağına dönerken artlarında analarına kundak kokularını bırakarak ölmüşlerdi. Ateşten kurtulup anasının kucağına atlar gibi kurtuluş umuduna atlayan evlat, kurşunların kucağına düşmüştü. Olay anını hayalimde canlandırdıkça beynim acıdı, kalbim o kadar çok yandı ki, bir ara Kalbimi söküp rahatlamayı düşündüm. Öğleye kadar normal hayat akmaya devam etti şehirde.Hiç ağlayan görmedim. Ancak duyulur… Bekledim…

Eve gittiğimde televizyonu açtım.Tüm kanallarda yas olmalıydı kapanmalıydı yayın akışı, dingin belgesel gün boyu dönmeliydi kanallarda. Yoo…kanallarda evlilik programları,magazinler, aşk meşk dizileri vs vardı. Yas yoktu…Doğumunda giydiği zıbınında sandık lekesi olacak zaman geçmemiş bebeler diri diri yanacak ve böylesi bir vurdumduymazlık! Olacak iş miydi bu…. Sabah radyoda yalan haber mi yapılmıştı? Bir ara rahatlar gibi oldum. ‘Sanırım hatalı duydum’ diye düşündüm. Akşam haberlerinde kısa bir an yeniden aynı haberi verdiler. Doğru duymuştum sabah Ölmüştü bir otobüs dolu çocuğumuz. Haberlerde kısa bir an yer verilecek kadar önemsizdi süt kokulu yavruların canları, anaları babaları bu hayata katacakları…. Bir daha konu edilmediler.Herkes unuttu onları. Sonraki günlerde aylarda hatta yıllarda sayısız vatan evladı öldü.O günden önceki günlerde haftalarda aylarda ölen diğer yavrularımız gibi ölüp ölüp durdu yavrular.Bir yakını katledilmeyen insanlar, yedi içti, eğlendi güldü,ne yas vardı ne ne farkındalık bizlerde.Bir tane esnafın kepengi kapanmadı.Balkonlara bayraklar asılmadı.Halk toplanıp ‘Yasımız var bu savaş olmayan savaşı lanetliyoruz ‘ sloganları atmadı.Tepkisizlik kabullenmenin ikiz kardeşidir.

O gün sustuk, önceden de susmuştuk, bugün de susuyoruz.Toplu bir başkıldırı düzene isyan değil söz konusu olan, toplumsal tepki. Farkında mısınız toplumsal tepkinin ne kadar etkili olacağının? Seçim zamanı Kenya’ lı biri gelse ‘Bundan sonra lideriniz ben olacağım, sizi Kenya kültürü ile yöneteceğim oylarınızı bana verin ‘dese onu lider seçer misiniz? Başka bir kültürün egemenliğini kabul eder misiniz? Kabul etmezsiniz çünkü sizi siz yapan değerler var kollektif bir toplum bilinci var. Neden o bilinç MEHMETÇİKLERİMİZ öldüğünde gündemde değil?

Sanıyor musunuz ki tüm halk tepki verdiğinde dünyadaki herhangi bir güç onlara karşı durabilsin.Unutmayın o karşı güçlerde senin benim gibi insan, anne baba kardeş,sevgili. Başımıza gelen her şey Kurtuluş savaşını takiben yok olmaya başlayan toplum bilincimizi kaybetmeye çok yakın oluşumuzdan.Kurtuluş savaşımızda toplum bilincimiz olmasa idi şuan zaten hiçbirimiz olmazdık.Toplum olmayı unutan toplum acılarını sarmaya fırsat bulamaz. Hergün başka bir acıya açılıyor kapımız.Sokakta dayak yiyen kadını kurtaran yürekli evlat, başı önünde elleri kelepçeli yürüyor. Susuyoruz! Hergün dayanılmaz acılar duyuyor kulaklarımız, Susuyoruz! Senin başına gelmeyen acı seni neyden geçirir.Sıra sana hiç gelmez değil mi? Hep başkaları içindir acılar…..Haklısın sıra sana hiç gelmeyecek ölümsüzsün sen………Yedi ceddin için anlaşman var korunacaklar………

Sıra hepimize gelecek! El tutanın eli tutulur! Farkına varalım, Ne olduğunu hiç anlamadığımız acılarla teker tekrer SOYKIRIMA UĞRUYORUZ. Etnik köken soykırımı değil bu TÜRKİYELİ OLMA BILINCINDEKİ İNSANLARA YÖNELİK SOYKIRIM. Hepimiz suç ortağıyız! Susuyoruz! TOPLUM RUHUMUZ SUSUYOR! Nerede insanlar, neden boş sokaklar. Bizim olmayan bir ülkede vatan diye anam diye yarim diye öldü sayısı meçhul çocuk! Facebookta instagram da sayfalar dolusu yazalım ne değişecek? Kalem zülmu yazar durdurmaz.’ Ah biri çıksa biz arkasından gideriz’ diyenler var. NEDEN o ilk giden sen olmayasın.Neden şehrinin sokaklarını ‘ÇOCUKLARIMIZI ÖLDÜRMEYİN ARTIK ‘ pankartları ile donatmayasın.

Kepengini kapatan ilk esnaf sen ol, işe gitmeyen ilk çalışan sen ol.Kapat o beyin yakan televizyonu, kaçsın değerlerinizi gizlice çalan diziler. Çık sokağa Dünyaya seslen ‘ Biz bir bütünüz, biz tek vücuduz, bin kere ölsek milyon kere doğarız ‘ Desek. Otursak yere avuçlarımızı açıp dua etsek yavrularımız için geleceğimiz için.Kollektif bir bilinç dalgası oluştursak. Ükemin tüm insanları öteki olmayı öteki görmeyi bir kenara bıraksa hepbirlikte el açıp dua etsek. Dünya görse birlikteliğimizi.Yüz yıl değil milyon yıl uğraşsak bunlar yıkılmayacak dese düşmanlar. Gelmez mi kimse, gelmesin sen Git..Deli desinler sana desinler ama vicdanının kralı ol.Siyasi bir isyan çağrısı değil asla kastettiğim.Toplumsal bir farkındalık kabullenmeyiş çığlığı.Dünyanın zulmüne isyan, sizi toplum olmaktan alıkoyana isyan, sizi komşunuzu sevmekten uzaklaştıran değersiz değerlere isyan. Toplum olmayı haketmek gerekir.Ya kenetlenir toplumlar ya kahreder yangınlar.