Memleket Partisi Denizli İl Başkanı İçen:“Yangınların amacı dünyayı kuraklığa götürmek olabilir”

Türkiye son günlerde tarihinin en büyük yangınları ile savaş veriyor. Memleket Partisi Denizli İl Başkanı Egeyön Haber’de konuyla ilgili Ahmet Deda’nın sorularını yanıtladı.

İçen ile gerçekleştirdiğimiz röportaj şu şekilde;

Ahmet Deda:Havaların sıcaklaştığı şu günlerde gönlümüz yanıyor, insanlık yanıyor. Bir taraftan Türkiye’de bir taraftan dünyada yangınlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Yılmaz İçen:Öncelikle bana böyle bir günde böyle bir şansı verdiğiniz için teşekkür ederim. Seyircilerimize de daha güzel bir dünyada yaşama, umuduyla, temennisi ile söze başlamak istiyorum. Tabi dünyada anlaşılamayan, tarif edilemeyen bir güç müdür, insan olamaz, şeytana tapan satanistler mi diyelim? Şimdi bakıyorsunuz bazı dergilerde, Time dergi kapaklarında bazı şeyler olur, hangi sayısında hatırlamıyorum, bu sorunuza da hazırlıklı gelmedim. Time dergisi kapağında balık penguen gibi hayvanlar yangını seyrediyor. Şimdi bakıyorsunuz bunlar tesadüf değil, yani sadece Türkiye’de olsa bir şeye bağlayabilirsiniz.  Tüm dünyada bu yangınların başlatılması, küresel ısınma ve açlığın, sefaletin getirilmek istenmesi… Belki hedef olarak dünyada tek devlet, tek millet hedefleri… Bunların bu emperyalist güçlerin ne yapmak istediğini gerçekten anlamak mümkün değil.

• Yani pandemiyle birlikte, sağlıkla beraber dünyayı dizayn ediyorlar, şimdi yangınlarla mı dizayn etmeye çalışıyorlar diyorsunuz?

+   Tabi tabi, yangınların amacı şu olabilir yani dünyayı kuraklığa götürmek, küresel iklim koşullarını değiştirmek, dünyayı daha yaşanamaz ve kontrol edilebilir bir dünya yaratmak ve dizayn etmek istiyorlar. Dram bu. Televizyonu açıyorum ve bir dramla karşılaşıyorum, seyrederken dayanamayıp kapatıyorum televizyonu. Geçen gün 10- 15 dendi, dün 40 dendi bugün 61 yerde Türkiye’de yangın var ama tüm dünyada bu yangınlar.

• Memleket yanıyor sayın başkanım, sizde Memleket Partisi’nin il başkanısınız. Bu memleketteki yangınlar size göre nasıl söner?

+    Biz yangınları söndürme anlamında buna devlet olarak çok hazırlıklı değiliz, beceremedik. Türk Hava Kurumu’ndaki bu yangınla ilgili olan durumda uçaklarımız bakıma alınmış, çalıştırılamaz uçamaz denmiş ama bir taraftan bu uçakların uçabilir raporları da var. Bunu 2019 yılında Sayın Milletvekilimiz Mehmet Ali Çelebi bir açıklamada bulunmuştu. Gelecekte böyle yangınlar söz konusu olduğunda tüm altyapımızın yol edildiğini söyledi. Ama baktığınız zaman belirli kesim için 13 uçak tahsis edilirken, olası yangınlar için 2 uçak bırakılmış.

• Belli kişiler derken kim demek istiyorsunuz?

+      Tabi ki hükümetin, iktidarın, sarayın 13 uçağa sahip olurken sadece 2 uçağı yangınlar için tahsis edilmiş.

• 61 bölgede yangın var 2 uçak bu yangınlara nasıl yetişecek değil mi?

+ Tabi ki. Yani gerçekten çok acı. İnsan olanın içinin acımaması zaten mümkün değil. Bu nasıl çözülür, nasıl olur? Başımıza ne geleceği belli değil. Şimdi bakıyorsunuz Suriye dağıtıldı, Irak’a girildi, İran var Türkiye var burda parçalanma hedefleri var. PKK sürekli destekleniyor. Türkiye içinde karışıklıklar yaratılmaya çalışıyor.

• Yani bu yangınlar kasıtlı mı demek istiyorsunuz?

+ Kesinlikle kasıtlı. Kasıtlı olmadan mümkün olabilir mi bu? Türkiye’de 61 yerde aynı anda yangın çıkması, dünyanın her yerinde yangınlar olması bunlar tesadüf değil.

• Yani memleket kasıtlı yakılıyor?

+     Kesinlikle öyle. Bakıyorsunuz Afganistan’dan elini kolunu sallaya sallaya zeballah gibi eline bir çanta almış çolu yok çocuğu yok. Yüzlerce binlerce adam Türkiye’ye geliyor, kalıyor. Yahu Türkiye’ye gelince ne yapılmak isteniyor ya da dünyanın geleceğine ne yapılmak isteniyor. Dünyada birilerinin bir takım hesapları var, olabilir. Ama sizin ülke olarak, aile olarak, şehir olarak bu oyunları bozacak planların olması lazım. Her ne kadar kötü koşullar olsa da bir planınızın olması gerekiyor. Ben gerçekten çok anlam veremiyorum. Yapılmak istenen hesapları zamanında bize anlatmaya çalıştılar. 2-3 yıl önce virüsün yayılacağını söylediler ama biz bunları bilemiyorduk. Küresel ısınmanın olacağını, dünyanın yoksullaştırılacağını, dünya nüfusunun aşağı çekilme hedeflerinin olduğunu anlatan insanlar vardı.

• Sayın İçen, Denizli Valiliği bütün ormanlara girişleri yasakladı. Bu yangınların ülkemizde, bölgemizde yani Ege’de çıkmasında birazda bizlerin hatası olmaz mı? Pikniğe gittiğimizde boş cam şişesini attık, imar için yakılan yerler de olduğu söylendi ama biraz da biz insanların tedbirli olması gerekmiyor mu? Siyasi il başkanı olarak böyle bir çağrınız olamaz mı?

+   Şimdi çözüm üretmenin iki yolu vardır. Bir eğitim ayağı, iki yaptırım ayağı vardır. Siz eğitim ayağını verirsiniz, anaokulundan önce doğayı, yeşili korumayı, ülkeye sahip çıkmayı, milli değerleri, Ata’yı Atatürk’ü, ülkenin geleneğini göreneğini anlatır, milli değerlerle bir nesil yetiştirirsiniz. Ondan sonra da buna rağmen buna uymayanları yasal olarak bir karşılık verirsiniz. Devletler böyle yönetilir. Ülke yönetimi insan insiyatifine bırakılmaz. Ülkeler kurallara, kurallarda yasalarla bağlıdır. Kimse kafasına göre ormanda ateş yakıp bırakamaz. Bu tip yerlerde insanlar bilinçli, bilinçsiz buğday anızı yaktı, bir orman yandı. Bu tip şeyleri net koymanız lazım ki bu bir insanı öldürmek gibi ve hatta daha beteridir. Sizin yasal olarak yaptırım koymanız lazım. Gerçekten Türkiye’de büyük sıkıntılar var, pandeminin getirdiği sıkıntılar, hükümetin dış politikada sıkıntısı var, eğitimde çok büyük sıkıntılar var, toplum birbirinden çok uzaklaştırıldı kutuplaştırıldı.

• Peki sayın başkanım, Memleket Partisi Yılmaz İçen olarak son bölgedeki yangınlarla ilgili  son öneriniz ne? Nasıl bir adım atılmalı?

+    Bir yangın oldu, mevcut uçak sayımız da belli. Rusya’dan zaman zaman ihtiyaca yönelik kiralama öngörüsüyle terk ettiniz kendi uçaklarınızı, envanteri yenilemediniz, uçakları yenilemediniz. Şimdi Rusya’daki uçağa ihtiyacınız var o belki Romanya’daki uçağı söndürecek. Size düşmeyecek. Bundan sonraki konu bugün ne yapmamız gerekiyor? İktidarın muhalefetine halk olarak bütünleşmemiz gerekiyor.