Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Muammer Enginsu Yazdı:”23 Nisan’dan 23 Nisan’a”

“Türkiye Cumhuriyetinin Temeli Kültürdür.”

“Türkiye Cumhuriyetinin Temeli Kültürdür.”

  Mustafa Kemal Atatürk’ün pek çok konuşmasının içinden cımbızla çıkarıp sadece slogan boyutuna indirdiğimiz sözlerinden biri yukarıdaki cümle.

 Onun anlaşılmaması, anlam ve düşünce dünyamızdan uzaklaştırılması için elimizden geleni yapmış gibi gözüküyor bana bu slogan boyutu. Ne demek istediğini, ne yapmak istediğini, hedefinin ve temellerinin ne olduğunu kavramak için önce sözün geçtiği konuşmanın tamamına bakılması, sonrada yapılan işler ile kıyaslanması gerekir. Bu da yetez. Bu günkü hayatımızı ve geleceği oluşturan nüelerin o gün hangi temeller üzerine inşa edildiğini de anlamak gerekir. Ancak bilimsel düşünce yapısına sahip dimağlar değişkenlik yasası gereği kıyaslama ve soru sormaya devam etmelidirler. Zira durmak gerilemek demektir.

  Asıl amacım bu konuşmanın kendisi değil. Merak edenler internette bulabilirler.Amacım 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı’nı kutladığımız bu günlerde Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ve bu felsefeye bağlı olarak vücuda getirdiği eserlerden bir parça da olsa bahsedebilmek.

  Yıl 1933. Cumhuriyetin 10. Yılı. Çağının ötesindeki Mustafa Kemal Petrol Arama İşletme Dairesi’ni kurar. Atatürk’ün “vatanın size ihtiyacı var” kısa mektubuyla Amerika’dan çağırdığı Cevat Eyüp Taşman Amerika’daki sevrvet kazandığı işini tereddütsüz bırakarak yurda gelir ve dairenin başına geçer. 1934 ‘de Raman dağında bulunur petrol ve kazılmaya başlar. İlkel şartlarda yürütülen bu kazı işlemi sonunda 1940 yılında erişilir ilk petrole. Mustafa Kemal’in ömrü vefa etmemiştir maalesef.

  10 haneli ufak bir yerleşim olan İluh mezrasıdır petrolün çıkarıldığı bölgedeki tek köy. İluh mezrası zamanla Batı Raman olur. Batı Raman sonradan Batman’a dönüşür. Batı ramanda ilk şehir inşa edilirken işçilerin ve mühendislerin kalacağı lojmanlar ile şehrin kültür, sanat ve günlük yaşamı da planlanır. Bu gün bile bazı bölgelerde hepsini bir arada bulamayacağınız sosyal imkânlar daha Batman planlanırken hayata geçirilmiştir. Hastane, okul, sinema salonu, tenis kortları, yüzme havuzu, çocuklar için bale kursları, dans pisti ve TPAO Batman Orkestrası. Şehirden önce hayatı planlayan ileri bir düşünce yapısıdır bu. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ve dayandığı temelleri göstermesi açısından harkulade bir örnektir.

  Mustafa Kemal’den sonra İnönü’nün yönetimi devraldığı dönemde de devamlılığı sağlanmıştı bu sürecin. Ahmet Akman’ın kuruculuğunda ülkenin çeşitli yerlerinden gelen müzisyenler Batman’a yerleşti. Muhteşem bir orkestra yaratılmıştı. Bir şehir sanat ile kuruluyordu. TPAO Batman Orkestrası ömründe radyo dahi görmemiş insanlara Cumhuriyet balolarından köy düğünlerine, halk konserlerinden TPAO eğlence gecelerine kadar pek çok yerde hizmet verdi. Müzikle sanatla bir gelecek inşa ediliyordu. Orkestra daha sonrasında Altın Mikrofon şarkı yarışmasına katılarak birinci oldu. O dönem gazetelerinin manşet haberiydi. TPAO Batman “Orkestrası Kara Altından Altın Mikrofona” isimli bir belgesele de konu oldu zamanla. Bundan 7-8 yıl önce gittiğim Batman’da ne yazıkki bu yaratılan ruhtan zerre eser göremedim. Sonuç ortada…

  Cumhuriyetin pek çok kurumu aynı mantık ile kurulmuştur. Köy enstütülerini inceleyin, Sümerbank basma fabrikalarını inceleyin hepsinde benzer kuruluş ve oluşum hikâyelerini bulacaksınız.

  Cumhuriyet devrimleri süreklilik ister. O süreklilik bir yerlerde defalarca kırıldı ve koparıldı. Kuruluş felsefesi kuru bir içerik ve şekilci kutlamalara indirgenerek halktan uzaklaştırıldı. Bu duygu kopuşu bizim ruhsal dünyamızı arabeskleştirirken yaşamsal hayatımızı da emperyalizmin kucağına attı. Şimdi çocuklarımızı arabesk bir kaderciliğin veya şekilci bir batı hayranlığının esaretinden kurtaramıyorsak sebeplerini yukarıda bahsettiğim yerlerde aramalıyız.

  “Türkiye Cumhuriyetinin Temeli Kültürdür” sloganını kukumav kuşu gibi dillendirmek yetmez. Onu hayata geçirmeden bir kurtuluş beklememek gerekir.

Dipçe : Yukarıda bahsettiğim kuruluş felsefesi  ile “23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı”mızı kutluyorum. Sizlerle bu hafta bu özel gün anısına yaptığım bir besteyi paylaşmak istedim. Keyifli pazarlar dostlar.

Youtube:Muammer Enginsu TV

Sosyal Medya Hesapları:

Facebook, instagram, twitter: Muammer Enginsu

Bize her konuda sayfadaki mail adresimize yazabilirsiniz