Soyadlarını Atatürk’ten Alan ‘Kitapçı’ Ailesi

Soyadlarını Atatürk’ten Alan ‘Kitapçı’ Ailesi
Yayınlama: 27.08.2018
A+
A-

İzmir’in kendisi ve tarihi Kemeraltı Çarşısı keşfetmeyi sevenler ve meraklıları için bir çok sürpriz barındırır. İşte bu sürprizlerden biri tarihi çarşının Konak girişinden kısa bir yürüyüş yaptığınızda hemen karşınıza çıkıyor.  Önünde birbirinden güzel Atatürk Kartpostalları ve İzmir Kitapları ile dikkatinizi çeken bu küçük yer tam 105 yılı geride bırakan bir kitapçı “Yavuz Kitapevi” 

Burayı ilginç kılan sadece ikinci kuşak ile 105 yılı geride bırakması değil. Ailenin Selanik’te başlayıp İzmir’e uzanan hikayesi ve bizzat Atatürk tarafından aileye verilen “Kitapçı” soy isminin hikayesi bu tarihi kitapçıyı ilginç kılıyor.

Bugün amcası ve babasının başlattığı kitapçılık serüvenini ikinci kuşak olarak ablası Birgül Kitapçı ile birlikte devam ettiren  A. Ragıp Kitapçı 1. Dünya Savaşı öncesi Selanik’te başlayan, İzmir’e ve kurtuluş yıllarına uzanan zorlu yolculuğu daha sonrasında “Kitapçı” soy isminin  hikayesini sizler için anlattı.

Selanik’ten İzmir’e Zorlu Yolculuk

Ali Ragıp Kitapçı ailesinin Selanik’ten başlayıp İzmir’e uzanan hikayesinin ilk yıllarında yaşananları  şöyle anlatıyor : “Mağazamızın 1913’lerden gelen bir kuruluş tarihi var. O zaman babam (Fahrettin Kitapçı) ve amcam Hüsnü bey (Kitapçı) birlikte kurmuşlar. Kendileri Selanik’ten göçen bir ailenin mensuplarından. Dedemiz, ninemiz, amcalarımız ve babamız birlikte geliyorlar. Amcam Selanik hukuk mezunu. Orada değişik hukuki görevler yapıyor. O dönemde Yunanistan’daki karışıklık, isyan nedeniyle, mecburiyet nedeniyle aile İzmir’e göç ediyor. “Büyük Bozgun” diyorlar, 1912’deki Yunanların ayaklanmasına , orayı ele geçirmesine. Tabii o sırada eziyet altında olan Türkler bu tarafa göç etmeye başlamışlar. Dolayısıyla ailemizde , büyüklerimizde o tarihlerde  İzmir’e yerleşmişler. Aile büyük olduğu için burada Beyler Sokağındaki ilkokula yerleşiyorlar. Tabi bu arada geçim derdi var. Amcam ve babam mağaza açmaya karar veriyorlar. Yavuz Kitapevi, Yavuz Kitap-Kırtasiye, Ragıpzade Biradarler ismiyle kitap konusuna başlıyorlar. İlginçtir adres olarak Fransızca yazmışlar. Yavuz Papüteri diyor, Yavuz Kitapevi gibi.  Adreste”Visa vü Konak” diyor. Bugünkü Oska Pasajının orada faaliyete başlıyor. Bir süre böyle devam ediyor.”

Kurtuluş Savaşı Yılları ve “Kitapçı” Soyadı

Ali Ragıp Kitapçı birinci Dünya Savaşı yılları sonrası ve Kitapçı soyadının alınmasını ise “Ailenin bir kısmı, Hukuk Fakültesi 3.sınıfta olan babamda askere gidiyor. Kuruluş savaşı devam ediyor, Hasan Tahsin ilk kurşunu atıyor. Atatürk’ün karşı teşkilatı çıkarması devam ediyor. Bu iş ilk meclisin açılışına 1920’ye kadar gidiyor. Hukuk Fakültesi okutan amcam buradan gidiyor. Ve Atatürk döneminde dört dönem mecliste bulunuyor. Dolayısıyla Atatürk devrimleri yürürlüğe konuyor. Harf devrimi eski yazılı kitaplar kaldırılıyor. Yerine yeni harfle yazılan kitaplar basılıyor. Eski kitaplar Arapça olanlar imha ediliyor. O devrimlerin mevcut duruma öyle bir etkisi oluyor. Prosedür gereği imha ediliyor.

Devrimler derken soyadı yasası çıkıyor. O sırada amcamız Hüsnü Bey (Kitapçı) mecliste buluyor. Atatürk’ün kendisini, geçmişini, Selanik’ten bildiği için tanığı için Atatürk soyadımızı bizzat kendisi veriyor. Sizin soyadınız “Kitapçı” olsun diyor. Dolayısıyla “Kitapçı” soyadını alıyoruz. Mesleğimizde aslında  kitapçılık. Atatürk bilerek bilhassa bu “Kitapçı” soyadını veriyor. Soyadı yönünden böyle bir özelliğimiz var. Dolayısıyla hayat bir şekilde devam ediyor. Zamanla vefatlar oluyor. Babamız bir süre yalnız başına bu işe devam ediyor. Daha sonra bizler büyüyoruz. Tahsil hayatımız devam ediyor. Bir de ablam var. O da Üniversite mezunu. Bu işi  babamızdan bu yana devam ediyoruz. Bu günlere böyle geliyoruz.” diyerek anlattı.

Bir Yarışma Devam Ediyor

1945’ten bu yana devam ettiklerini ve mağaza olarak bir asırı devirerek, 105. yılına geldiklerini söyleyen Kitapçı  “Değişen şartlar bizi olumsuz etkiledi. Pazarımız küçüldü. Dijital ortam, internet kitapçılığı, AVM’lerdeki kitapçılarda bir darbe oldu. Artık bir boğuşma mı diyelim, bir yarışma mı diyelim mücadele devam ediyor. Hizmet vermeye devam ediyoruz. Yeni çalışma şekilleri çok güzel ama bize ters yönden olumsuz olarak etkiledi. Bilgiye ulaşma yöntemi değişti.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Haber: Halil Güngör (Egeyön Haber İzmir)

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.