Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Tevfik Tortamış Yazdı:”Yerelde Gazetecilik Zor İştir Zor”

Çoğu zaman; ‘’Gazetecilik tarafsızlıktır,

Çoğu zaman; ‘’Gazetecilik tarafsızlıktır, objektif olmayı gerektirir’’ deriz ama aslında bizim mesleğimiz subjektiftir…

Yani olaylara bakış, kişiden kişiye değişir.

Taşların söküldüğü, kaldırımların yenilendiği bir fotoğrafın altına,

‘’Belediye, yolları yaz boz tahtasına döndürdü’’ yazabilirsiniz.

Aynı fotoğrafın altına bir başka gazeteci,

‘’Paralarımız taşlara gidiyor, belediye yine kaldırımları söküyor’’ diyebilir.

Daha radikal ve dili daha keskin olanlar,

‘’Kaldırımlar birine peşkeş çekildi. Milyonlar taşa toprağa gömüldü’’ başlığı atabilir.

Belediye ile arası iyi olan gazeteci,

‘’Müjde, yollarımız ve kaldırımlarımız yenileniyor. Tozdan, topraktan kurtulacağız’’ ifadelerini kullanabilir.

YÜZME BİLMİYOR

Ya da belediye başkanının deniz kenarında veya turistik bir otelin havuz başında ailesiyle birlikte güneşlendiği bir tabloyu düşünün…

Şu manşetler atılmaz mı?

‘’Başkan işi gücü bıraktı keyif yapıyor…’’

‘’Yüzme bilmeyen başkan torunuyla kumdan kale yaptı…’’

‘’Tatil onun da hakkı…’’

‘’Başkanın pazar keyfi…’’

Hal böyle olunca ne İsa’ya yaranırsınız ne Musa’ya..

‘’Tatil onun da hakkı’’ derseniz okurlarınızın gözünde yalaka olursunuz. ’Yüzme bilmeyen başkan torunuyla kumdan kale yaptı…’’ başlığını atarsanız ön yargılısınızdır. ‘’Şehir çöpten kokuyor, başkan deniz keyfinde’’ derseniz, kesinlikle muhalifsinizdir….

Trafik kazası yapan sürücünün alkollü olduğunu yazarsanız bütün sülalenin hedefi olursunuz. Adliyeden kelepçeli çıkan hemşerinizi görüntülerseniz, bir ömür boyu size kin güdecek bir düşman kazandınız demektir.

Hele seçim dönemleri…

Bir adayın haberini iki sütun fazla verirsiniz yandaş, iki sütun az verirseniz hain, işbirlikçi olursunuz…

‘’YAZMADAN ÖNCE BİZE SORSAYDIN YA!..’’

Bir olumsuzluğu dile getirdiğinizde,

‘’Önce bize sorsaydın ya…’’

‘’Bunda bir haber değeri yok ki… Keşke yazmadan önce bir ala deseydin, bize haber verseydin…’’

‘’Bu konuyu biz aramızda hallederdik, yazman gerekir miydi?..’’ yakınmalarından birisiyle karşılaşmanız kaçınılmazdır…

Yani sözün özeti, hemşerilerinizle her gün kaldırımlarda, meydanlarda karşılaştığınız küçük yerleşim merkezlerinde gazetecilik yapmak zor ama çok zordur…