Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Yeşil Sol Denizli eş sözcüleri DGC’de gündemi değerlendirdi!

Yeşil Sol Denizli İl Örgütü Eş Sözcü Emine Yalçın ve Şenol Akyol Denizli Gazeteciler Cemiyeti İlyas Haytan Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısı ile son siyasi süreçler üzerine genel değerlendirme yaptı.

Yeşil Sol Denizli İl

Yeşil Sol Denizli İl Örgütü Eş Sözcü Emine Yalçın ve Şenol Akyol Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensupları ile bir araya geldi. İlyas Haytan Toplantı salonunda gerçekleşen basın açıklamasında son siyasi süreçler üzerine genel değerlendirme yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Değerli basın emekçileri , saygıdeğer halkımız ;
Bir yandan artan yoksunluk ,işsizlik, hayat pahalılığı, diğer yandan baskı ve şiddetle derinleşen talan
ve soygun düzeni ,dışarıda ve içeride sürdürdüğü politikalar sonucu ülkeyi yangın yerine çeviren
iktidar blok’unun yarattığı Siyasal ,ekonomik ve ekolojik kriz giderek derinleşiyor.
AKP MHP iktidarının krizi derinleştikçe eşitlik özgürlük ve barış isteyen sosyal adalet ve demokrasi
talep eden tüm kesimlere yönelen hukuksuzluk ve zülüm de katmerlenerek artıyor.
Gezi direnişinin üzerinden tam dokuz yıl geçti . Gezi, Erdoğan AKP iktidarının despotik yönetim
anlayışına temsili demokrasiye, insanı ve doğayı sömüren rankçı, kalkınmacı politikalara köklü bir
itiraz olarak başladı. Başta gençler olmak üzere merkeziyetçi aklın dayatmalarını kabul etmeyen ,tüm
toplumsal kesimler katılımcı bir demokrasi talebi etrafında kimliklerine, söz haklarına ,yaşam
alanlarına sahip çıktı. Görünen o ki bu olaylar ; iktidarın kimyasını bozmuş, hala kendilerine
gelemediler , yalanlarına yalan katıp hala geziyi şeytanlaştırmaya çalışıyorlar.Gezi bitmedi gezi devam
ediyor .
AKP iktidarının yıkım politikaları ekolojik tahribatın her gün derinleştirmeye devam ediyor, kaz
dağlarından Salda Gölü’ne, caret tepeden akbelen ormanları na kadar tahrip etmedikleri yer kalmadı,
rantı açmadıkları sahil , maden ve mermer ocağı ruhsatı verilmeyen neredeyse ülke üzerinde 1 m²
yer kalmadı.
Ekolojik yıkımlar tarım ve hayvancılığı da olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden birisidir .
Tarım alanlarının yapılaşmaya açılması , tarım girdilerinin çok yükselmesi artık çiftçi üretimden
uzaklaştırmaktadır. Tarım maliyeti arttıkça yem saman maliyetlerinin artması sonucu da hayvancılık
yapılamaz hale gelmiştir, mazotun gübrenin bu kadar maliyeti artırdığı bir ortamda ne çiftçilik
yapılabilir ne de hayvancılık. Tarım da üretime dayalı desteklemenin anlamlı bir şekilde artırılması
şarttır .
Ekonomik sıkıntıların bu kadar arttığı bir ortamda toplumun ne adalete ne özgürlüğe görecek hali
kalmamıştır , ama adliyeler iktidarın özel kalemi haline gelmiş tek adamın her istediği yargı kararı
olarak uygulanmakta, eşitlik, özgürlük ,ekolojik alanlarda mücadele eden bir çok değer
hapishanelerde tutsak olarak tutulmaktadır .
Eğitim ve sağlığın geldiği nokta ortadadır. Atanamayan öğretmenler işsiz , öğrenciler öğretmensizdir
bu ülkede, paran varsa özel okula gönderirsin çocuğunu, bu da eğitimde fırsat eşitliğini ortadan
kaldırmaktadır.
Sağlık artık kaf dağının tepesindedir , halkımız güvenceli bir sağlık sistemini erişememek tedir,
hastaneler doktorsuz kalmışlardır, giderlerse gitsinler denilerek sağlığın kalbine bir hançer
saplanmıştır.
Bunca olumsuzluklar ve artık yaşanılamaz hale gelen bir ülkede asıl sorumluluk muhalefete
düşmektedir. Altılı masa olumlu bir birlikteliktir ancak, toplumun her kesimini kapsayacak,
kucaklayacak gerçek bir demokrasi, eşitlik, özgürlük sağlayacak ortak bir dil kurma becerisine sahip
değillerdir.
Bizler gezideki gibi halklar arasındaki dayanışma ve kardeşlik bağlarının sıkılaştı ortak mücadele
zeminlerinin otoriter ve baskıcı iktidarların en büyük korkusu olduğunu gördük .
Bütün farklılıklarımızla çoğulcu, katılımcı, demokrasi için birlikte elele, omuz omuza olabildiğimizde
nasıl paniklediklerini ve endişeye düştüklerini tanıklık ettik, o yüzden topluma hakim olan korkuyu
aşarak ve demokratik meşru siyasetin alanını genişletmeye çalışarak yol almaya kararlıyız. İnatla tüm
toplumu ortak sorunları üzerinden bir araya gelmeye ve bu ne idiği belirsiz başkanlık sisteminden hep
birlikte kurtulmaya davet ediyoruz.

Denizli Yeşil Sol Parti İl Eşsözcüleri

EMİNE YALÇIN/ ŞENOL AKYOL