Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Ebru Sanatının büyülü dünyasına yolculuk

Ege Üniversitesi tarafından Müzeler Haftası dolayısıyla düzenlenen “Geleneksel Türk Sanatları Çalıştayı ve Sergisi” etkinliğinin ikinci gününde ebru sanatının büyüleyici dünyası sanatseverlerle buluştu.

Ege Üniversitesi tarafından Müzeler

EÜ Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesinde gerçekleştirilen “Gelenek-Ebru” söyleşisi ve atölye çalışması kapsamında Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı, Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İ.M.V. Noyan Güven, hem ebru sanatı ile ilgili bilgiler verdi hem de sanatını icra etti.

Programa; Kağıt ve Kitap Müzesi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Seda Ağırbaş, Sergi Küratörü EÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Tozun, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Atölyenin açılış konuşması gerçekleştiren Kâğıt ve Kitap Müzesi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Seda Ağırbaş, “18-24 Mayıs Müzeler Haftası kapsamında gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizin ikinci gününde Doç. Dr. Noyan Güven hocamızın ‘Türk Ebru Sanatı ve Gelenek’ isimli sunumu ardından da atölye çalışması olacak.

Yarın ise Doç. Dr. Muhammet Bilgen hocamızın ebru üzerine tezhip çalışması ve tezhip konulu bir söyleşisi olacak. Sergimize tüm ziyaretçilerimizi bekliyoruz” dedi.

“Ebru sanatının tarihi 1500’lü yıllara dayanıyor”

Ebru sanatı hakkında bilgiler aktaran Doç. Dr. İ.M.V. Noyan Güven, geleneğin ortaya çıkabilme koşulunun toplumsal bir süreç olduğunun altını çizdi Doç. Dr. Noyan, “Bir çalışmanın gelenek örüntüsüne dahil olabilmesi için  ortaya çıktığı toplum ya da topluluk tarafından kabullenilmiş bir yaygınlıkla sürdürülebilen bir kültür parçası haline dönüşmüş olması gerekir. Örneğin, Türk halı geleneği dediğimizde belirli milli kimlik özellikleri ile bezenmiş dokumalar akla gelir. Sınıflandırma yaparken biçimsel olarak içerdiği kültür öğeleri dokumaların kimliğini oluşturur. Türk ebru sanatı da bu anlamda içerdiği kültürel öğeler ile ‘gelenek’ tanımlaması kapsamına dahil olmaktadır. Biz, ebru sanatının tarihini yaklaşık 1500’lü yıllardan başladığını biliyoruz. Türk ebrusunun uygulanma alanları düşünüldüğünde malzemenin iç ve dış etmenlere karşı mukavemetinin zayıflığı, kökeni hakkında fazla bilgi edinmemizi engeller. Köken olarak ise Güney Asya olarak değerlendirmekteyiz. Bu sonuca, Deccan Sultanlıkları döneminden günümüze kalan örneklerden yola çıkarak varabiliriz” diye konuştu.

Etkinlik kapsamında katılımcılar, “Türk Ebru Sanatı ve Gelenek” sunumunun ardından uygulamalı olarak ebru sanatının icrasına tanıklık ettiler.