Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zehra Başkaya Çavdar

Zehra Başkaya Çavdar yazdı: Pazar günü ne giyeceksin?

Pazar günü ne giyeceksiniz üzerinize?

Ben güneşi giyeceğim.

Yeter bu kadar karanlıkta yaşadığımız. Her geçen gün artan karanlığa karşı Pazar günü güneşi giyeceğim üzerime ve gittiğim yeri aydınlatacağım.

Benim adıma verilen kararların beni iyi hissettirmesi gerekmiyor mu?

Vatandaşı olduğum devletin söz verdiği gibi hak ve özgürlüklerimi koruması gerekmiyor mu?

Karnımın yeterince doymasından, evimin yeterince ısınmasından ve hatta bir evim olmasından devletim sorumlu değil mi?

Ben vatandaş olarak üzerime düşeni yapıyorsam ki yapıyorum; beni yönetenlerin de üzerine düşeni yapması gerekmiyor mu?

Şu an içinde bulunduğumuz durumdan 21 yıldır yönetimde olan iktidar sorumludur. Değil midir?

Bir de gelmiş “Türkiye’yi yeni yüz yıla biz taşıyacağız!” diyorlar.

Hayır efendim, siz o treni kaçırdınız. 21 yıl önce aldığınızdan 10 kat kötü duruma getirdiniz ülkemi ve şimdi sizden geri alıyorum.

Beni yeniden enflasyon batağına sürüklediniz!

Gelecek korkusu yarattınız!

Çocuklarımız için endişelenir hale getirdiniz!

Dünyadaki saygınlığımızı yerlere düşürdünüz!

Atamın vasiyet ettiği gibi medeni toplumlara çevrili olan yüzümü alıp, geri kalmış kapalı toplumlara çevirdiniz!

Özgürce düşüncelerimi söyleme hakkımı elimden aldınız!

En kötüsü de bunu din adına yapıyorum deyip, kulaklarımın, ağzıma bile alamayacağım şeyleri duymasına sebep oldunuz.

Artık kimse kusura bakmasın.

Siyaset ve politikadan hep uzak duran ben bile siyasetle ilgili bir yazı yazıyorsam bu işin rengi epeyce değişmiş demektir. Karanlık benim bile görmemi engelliyor demektir.

Ve ben, Pazar günü güneşi üzerime giyip oyumu kullanacağım. Ülkemin ait olduğu aydınlık günlere taşınmasına destek olacağım.

İnsanca yaşamak için; başımı sokacak ve bedelini ödemekten korkmayacağım bir evim, dilediğimce doldura bildiğim bir mutfağım, geleceğinden korkmadığım çocuklarım için oy kullanacağım.

Sevgiyi ve saygıyı öğütleyen güzel dinimizi ait olduğu yere, kalplerimize geri koymak için oy kullanacağım.

Benim dinim korku dini değildir, siyasetin oyuncağı değildir. Artık ellerini dinimden de çeksinler.

Sevgili okuyucularım haydi, sandığa gidip; özgür, adil ve saygılı bir hükümet için oyumuzu kullanalım.

HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLSUN!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER