Zehra Başkaya Çavdar’ın kaleminden.. Namuslu Fahişe

Zehra Başkaya Çavdar 15 Ocak 1969'da Antalya'nın Elmalı ilçesinde doğdu. Öğretmen olan babası Osman Başkaya'nın tayinleri sebebiyle çok sık şehir değiştirdi. İlkokulu Denizli'nin Çal ilçesinde Gazi ilkokulunda, liseyi Erzurum Nene Hatun Kız Lisesi'nde tamamladı. 1990 yılında Dokuz Eylül Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünden mezun oldu. 27 yıl boyunca İstanbul ve İzmir'de Uluslararası firmaların mali işler bölümlerinde çalışıp, yöneticilik yaptı. 2017 yılında profesyonel iş dünyasından emekli olup, yaşam koçu olarak çalışmaya ve kurumsal eğitimler vermeye devam etti. Özellikle çocukların ve kadınların eğitimi konusunda pek çok faaliyet gerçekleştirmiş olup, çalışmalarını sürdürmektedir. 2005 yılından beri denemeler ve öyküler yazmakta, gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktadır. İlk öykü kitabı “Mavi Pencereler” 2019 yılında yayımlanmıştır. Evli ve bir kız annesi olan yazarımız, İzmir'de yaşamaktadır.

Veronica Franco

16. yüzyılda Venedik’te yaşamış bir şair ve cariye. Her ne kadar başlıkta fahişe yazmış olsam da aslında bir fahişe değil. Bu ifade, yani “Namuslu Fahişe” , ona günümüzde verilmiş bir lakap.

1992 yılında Chicago Üniversitesi’nde tez konusu olmuş ve bu tez daha sonra “Namuslu Fahişe” adıyla kitaplaşmış. Daha sonra adına bir kaç kitap daha yazılmış.

Peki kimdir Veronica Franco?

Venedik’in soylu ailelerinden birisinden gelen Veronica entellektüel bir kortezan (eşlik eden). O dönem Venedikli Kortezanlar çok meşhur. İyi eğitim almış, müzik, sanat, edebiyat konularında bilgili bir kadın. Ve zamanında oldukça ünlü. İsmi bu güne kadar geldiğine göre buna şaşmamak lazım.

Şairliği, feminizm savunuculuğu, hayırseverliği ve kayda değer müşterileri ile isim yapmış.

İşte yazdığı şiirlerden biri;

Hassas ve nazik olsak da
Biz de silahlanıp eğitildiğimizde
Erkekleri,
Onlar gibi ellerimiz,
Onlar gibi ayaklarımız,
Ve bir kalbimiz olduğuna ikna edebiliriz
Ve hassas ve nazik olan bazı erkekler
Aynı zamanda güçlüdür de
Ve kaba ve sert olan bazıları da korkaktır
Kadınlar henüz bunu fark etmedi,
Çünkü eğer buna karar verirlerse
Sizinle ölümüne savaşabilirler
Ve bu kadar çok kadın arasında
Doğruyu konuştuğumu kanıtlamak için
Onlara takip edecekleri bir örnek olmak adına
İlk harekete geçen de ben olacağım

Bu şiir kişiliğini ve ne yapmaya çalıştığını çok net anlatıyor, değil mi?

Günümüzde kadın cinayetleri bu kadar artmışken ve kimi çevreler tarafından normal karşılanırken; bu şiir önüme geldi. Kim yazmış diye araştırınca da Veronica Franco’ya ulaştım.

Fahişe olup olmadığı hiç birimizi ilgilendirmez. Bu güne kadar gelmiş olan; şiirleri ve öncü ruhu. Biz de bunlarla ilgilenmeliyiz.

Tarih boyunca baskı altında tutulmuş kadın varlığının dönem dönem ortaya çıkmış baş kaldırılarından biri aslında Veronica.

İş anlaşması şeklinde yapılan evlilikler ve buna zorlanarak aslında satılmış olan kadınlar.

Söz geçiremeyince büyücülükle suçlanıp yakılan kadınlar.

Fahişe diye yaftalanıp toplum dışına itilen kadınlar.

“Sen kadınsın, sus.” diyerek kişiliğine saldırılan ve yok sayılan kadınlar.

Hiçbir şeye güçleri yetmeyince de herhangi bir sebep uydurup ya da uydurmaya bile gerek görülmeden dövülen, öldürülen kadınlar.

Veronica’nın dediği gibi;

“…Kadınlar henüz bunu fark etmedi,
Çünkü eğer buna karar verirlerse
Sizinle ölümüne savaşabilirler…”

Veronica’nın öncülüğünü kabul ediyor ve minnet duyuyorum; kadınlar ve aslında tüm insanlık uğruna harcadığı hayatı için.

Bir sabah hiç kimsenin saldırmak veya savunmak durumunda kalmadığı bir güne uyanmak dileğiyle!

Yayınlama: 13.11.2021
A+
A-
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.