Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zeki Güven

Benim Aklıma Gelmişti

Merhaba,

            Yeni bir ürün gördüğünüzde veya bir icat duyduğunuzda size böyle bir şey oldu mu? “Bu benim aklıma gelmişti’’ diye?

            Soruyu böyle sorunca aklıma bir film geldi. Muhtemelen herkes izlemiştir. Yönetmenliğini ve senaryosunu Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı VİZONTELE filmi. Bu filmde Yılmaz Erdoğan, Emin adında köyün delisini oynuyordu. Sürekli icatlar peşinde ve köyün tamirat işlerini de yapardı. Bir gün televizyon diye bir haber duyuyor. Bu haberi veren kişide anlaması kolay olsun diye “radyonun resimlisi” diyor. Bunu duyan Deli Emin “Şerefsizim benim aklıma gelmişti” diyerek tepkisini veriyor.

            Hayatımızda bunun gibi durumlarla karşılaşırız. Yanımızdakine bu benim aklıma gelmişti diye söyleyince size inanmazlar. Gerçekte ise bu sizin aklınıza gelmişti. Peki sizin aklınıza gelen herkesin aklına gelebilir mi? Ya da neden o kişinin aklına da sizin düşündüğünüz geliyor?

            İcatlar, keşifler veya buluşlar insanoğlunun sürekli meraklı olması, yaşamını kolaylaştırma çabaları ve yenilikleri sevmesinden gelir. Doğal olarak bu konular tüm insanlığın ortak özelliği olunca aynı şeyleri düşünmekte tesadüf değil. Tabi ki tüm dünyayı etkileyen bu büyük buluşlar ise tek kişinin aklına gelmiyor. Aslında birçok kişide bunu düşünüyor ve hatta eşzamanlı uygulayabiliyor da. Buna da çoklu keşif deniyor. İnsanların aynı anda aynı şeyleri düşünmeleri ve hatta aynı anda eyleme geçmeleriyle ilgili son yıllarda birçok araştırma var. Bende size bu eşzamanlı icatlardan birkaç örnek vermek istiyorum. “Are inventions inevitable” (Buluşlar Kaçınılmaz mı?) adlı makalede bu konuyu araştırmıştır. Makalede şöyle diyor;

            Bu ilginç bir fenomendir ki, her biri diğerinin araştırması hakkında bilgi sahibi olmadan çalışan farklı mucitler tarafından iki veya daha fazla sayıda icat yapılmıştır.

Örneğin, matematiksel analizin giriş kısmı olan Kalkülüsü hem Newton hem de Leibnitz’in icat ettiği iyi bilinmektedir. Uçağı hem Langley hem de Wright’ın icat ettiği iddia ediliyor.  Ve hepimiz telefonun Gray ve Bell tarafından icat edildiğini biliyoruz.

Bununla birlikte, çok iyi bilinmeyen ve çok sayıda örneklerde var.  Örneğin,

  • Ondalık kesirlerin icadı Rudolph, Stevinus ve Biurgi’ye aittir. 
  • Oksijen, 1774’te Scheele ve Priestley tarafından keşfedildi. 
  • Hem Cros hem de du Hauron, I869’da renkli fotoğrafçılığı icat etti. 
  • Tramvay vagonu Van Doeple ve ayrıca Sprague’in çalışmalarından ortaya çıktı ve temel unsurlar Siemens ve Daft tarafından bağımsız olarak tasarlandı.
  • İtalya’da Galileo, Almanya’da Scheiner, Hollanda’da Fabricius ve İngiltere’de Harriott olmak üzere tümü 1611’de dört bağımsız, güneş lekesini keşfetti.
  • Bilimde ve felsefede çok önemli olan enerjinin korunması yasası, Joule tarafından 1847’de dört kez bağımsız olarak formüle edildi.

Yine bunun gibi Termometrenin en az altı farklı mucidi ve teleskopun icadının en az dokuz hak sahibi olduğu görülüyor. Daktilo ise birkaç kişi tarafından İngiltere ve Amerika’da aynı anda icat edildiği biliniyor. Müzikte de birbirine benzer çalgı icatlarını görebiliyoruz.

            Yaşamda her şey enerjiden oluşmaktadır. Çevremizdeki her şeyde bir enerji bir frekans var. Fikirlerde enerjidir ve düşünce frekanslarıyla bunu yayarız. Bu biraz tuhaf mı geldi. Örneğin; aklınıza annenizi aramak geldi ve telefonu elinize aldınız. Tam bu sırada anneniz sizi aradı. Bu tesadüf mü? Yaydığımız enerji frekansları, düşünce gücümüzün yoğunluğuna bağlı olarak çok hızlı hareket eder. Mesela; elinizdeki telefonla dünyanın bir ucundaki arkadaşınızı saniyeler içerisinde arayıp konuşabiliyorsunuz. Düşünce gücünüz bundan daha hızlı ve etkili. Peki şimdi ne yapacağız. Aklımıza gelen fikri göndermeyelim mi? Ama ben düşününce bu frekans yayılıyor. Burada Edison’un sözü aklıma geliyor. “Dehanın %1’i ilham, %99’u terdir” bu sözden yola çıkarak, aklınıza gelen fikir, düşünce veya icat, işin sadece %1’i. Geri kalan %99’u yapmak için harekete geçmek gerekir.

            Hayatınızda size iyi gelecek, sizi mutlu edecek ve sizi siz yapacak durumlar aklınıza geldiğinde %1 de siniz. Bunları gerçekleştirmek için hemen, beklemeden harekete geçin. Hayatınızın mucidi olun.

Sevgilerimle…

Yoga Academy Denizli – 0505 445 2337 – 0 505 629 0526 Yazan: Zeki GÜVEN – Yoga Antrenörü

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER